Kitaplar Sürekli Yazılar Kitap Söyleşileri |
14 Ekim 2002
3 Kasım seçimleri yaklaşırken, Türkiye'de geleneksel seçim heyecanı yok.
Bunun en önemli nedeni, halkın politikacılardan umudunu kesmiş olması.
Bu genel nedenden başka bir de özel bir durum var:
Kamuoyu yoklamaları esas olarak, politikacıların "bulanık suda balık
avlamalarını" engeller ve bazı genel eğilimleri ölçerek seçmene seçim
sonuçları hakkında kaba da olsa bazı izlenimler verir.
Bu seçim için yapılan kamuoyu araştırmaları, pek çok partinin yüzde 10'luk
barajın altında kalacağını gösteriyor.
Barajı aşacağına kesin gözüyle bakılan iki parti var: Adalet ve Kalkınma
Partisi ile Cumhuriyet Halk Partisi.
Hemen belirtelim ki, yüzde 10 barajının uygulanması bu iki parti arasında
tehlikeli bir kutuplaşmaya yol açması bakımından da demokrasiye hizmet eden
bir baraj değil; mutlaka düşürülmesi gerekir.
Ama benim asıl söylemek istediğim, barajı aşması garanti görülen yani
iktidara yakın olduğu düşünülen bu iki partinin de seçmende umut yaratmakta
yetersiz kalmış olmaları.
Her iki partinin de lider kadrolarının "eski" olması, seçmende seçim
sonrasına ilişkin umutların yeşermesini engelliyor.
Madem liderleri değiştiremiyoruz, hiç olmazsa seçime, seçim yasası ile
siyasal partiler yasasını değiştirip gitseydik, belki o zaman seçim
sonuçları hakkında halkımızda bir umut belirebilirdi.
Dileyelim ki önümüzdeki seçim sonunda bugünleri de arar hale düşmeyelim.
|
Tweet |
Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.
Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta
Son güncelleme tarihi 2 Aralık 2024