Emre Kongar'ın Resmi^* İnternet Sitesi

Medya patronlarının önündeki tekelleşme engellerini fiilen kaldıran ve kamu ihalelerine kayıtsız koşulsuz girmelerini sağlayan bu tasarı, cezaların çok çok ağırlaştırılması ile bir karabasana dönüşme yolunda.

Hele hele İnternet alanının da "yazılı basın kurallarına" uydurulmak istenmesi, bu tasarı yasalaştığı takdirde, önümüze bir tane daha "uygulanamayan yasa" getirme eğilimini ortaya çıkardı.

Türk hukuk sisteminin son yıllardaki en büyük sorunlarından biri, "uygulanamayan" ya da "uygulanmayan" yasalar. Medya patronlarına getirilen sınırlamaların hemen hemen hepsinin açıkça ihlal edilmekte olduğu mevcut RTÜK yasası buna en güzel örnek.

Sermaye sınırı var, hiç kimse buna uymuyor. Promosyon engeli var, kimse dikkate almıyor. Kamu ihlalelerine girme yasağı var, santral ihaleleleri televizyon patronları tarafından paylaşılmış durumda.

Küçücük ama çok güçlü bir azınlık tarafından "yok sayılan" mevcut RTÜK yasası, yeni biçimiyle, İnternet üzerine getirmek istediği denetimlerden dolayı "geniş kitleler tarafından" da uygulanmayan (uygulanamayan) bir yasa haline gelecek.

Böylece bir yandan siyaset ve medya arasında garip bir "ödül ve ceza" ilişkisi doğarken, öte yandan bazı bakımlardan işlemeyen yani "ölü doğan" bir yasa, sadece medya-siyaset ilişkilerini değil, Türk hukuk sistemini de zedeleyecek.

Ben "Türkiye'de siyasetçiler sorun çözmek yerine sorun üretmekle meşguller" dediğimde işte böyle gelişmeleri kastediyorum.