Kitaplar
Kitapların
ListesiSürekli Yazılar
Kitap Söyleşileri
27 Ağustos 2001
"Türk Lirasına dönüş" ve "Dolara Hayır" kampanyası,
başta Başbakan olmak kaydıyla tüm siyasteçilerimizin, Özalcı köşe
yazarlarımızın da aralarında bulunduğu medya mepsuplarımızın ve
tabii hareketi başlatan sivil toplum örgütlerinin desteğiyle,
gittikçe tüm topluma mal oluyor. Beni şaşırtan nokta, Türkiye'yi içinden çıkılmaz bir borç ve
üretimsizlik sarmalına sokan Özal'ın hâlâ "büyük devrimci"
olarak hayırla yadedilmesi ve bu yeni kampanyaya "Özalcı" politikacı
ve köşe yazarlarının da (samimi olduklarına inandığım bir biçimde)
destek vermeleridir. Hem bugün içine düştüğümüz ekonomik çıkmazın, belli bir anlayışın
ve bu anlayışa bağlı olan sürecin kaçınılmaz sonucu olduğunu söyleceksiniz,
hem de bu süreci başlatan insanı "büyük devrimci" olarak anacaksınız. Türkiye'deki kamuoyunu sadece (benim sevmediğim ve pek de kullanmadığım
bir terimle) "dönekler", (topluma yönelttikleri eleştirilerde
haklılık payları olan ama eleştirilerinin nedenini Mustafa Kemal Atatürk'e
dayamak gibi bir yanılgıyı ısrarla sürdüren) "ikinci Cumhuriyetçiler"
ve (herkesi aptal yerine koyup ceplerini doldurmayı sürdüren) "fırsatçılar"
değil, aynı zamanda kendilerine de saygısı olmayan insanlar yönlendiriyor. Özalcı politikacılardan ve köşe yazarlarından biraz tutarlılık beklemek
acaba çok mu ütopik bir davranış?
