Kitaplar Sürekli Yazılar Kitap Söyleşileri |
25 Eylül 2000
A.B.D. Temsilciler Meclisi'nin alt komisyonunda kabul edilen Osmanlıların Ermenilere karşı soykırım (genoside)
yaptığının onaylanmasına ilişkin tasarı yanlış bir düzlemde tartışılıyor. Osmanlılar, İmparatorluğun yapısı gereği, Müslüman olmayan hiç bir azınlığa karşı soykırımı andıran bir uygulamaya
sıcak bakmamışlardır. Tam tersine, başta Museviler olmak kaydıyla, bütün Rum ve Ermeni vatandaşlar, devletin en yüksek
organlarında görev yapmışlardır. İmparatorluğun Ermeni vatandaşlarının devlete karşı kışkırtılması tarihsel bir süreçtir.
Bu süreçte 1774 Kaynarca andlaşması bir dönüm noktasıdır. Bu andlaşma ile Rus Çarı'na tanınan
"Ermeni tebaanın koruyucusu" kimliği, Rusya tarafından zaten sürekli olarak Osmanlı'yı zayıflatmak
ve bölmek için kullanılan bir ögenin artık resmileşmesini ve daha etkin hale getirilmesini simgeler. Sonunda, Birinci Dünya Savaşı sırasında Ermeniler, Osmanlı'nın savaşmakta olduğu Rusya'nın
lehine gerek içerden gerekse dışardan İmparatorluğa karşı bir savaşa girişmişlerdir. İmparatorluk da,
bu savaşta kendini içten başlatılan saldıraya karşı korumak için Ermeni vatandaşları sürgün (tehcir)
etme kararı almıştır. İşte "soykırım" iddiaları bu karara ve bu kararın uygulamasına dayandırılmaktadır.
Oysa söz konusu olan olan bir "soykırım" değil, bir "savaştır". Nitekim, Kurtuluş Savaşı da, Doğu cephesinde Kazım Karabekir Paşa'nın
Ermenilere karşı muharebeleri ile sürmüştür. A.B.D.'nin böyle bir iddiaya destek vermesi, sadece tarihsel gerçeklere aykırı değil, aynı zamanda,
Orta Doğu, Balkanlar ve Kafkaslardaki dengeleri de değiştirecek yanlış bir karar olacaktır.
|
Tweet |
Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.
Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta
Son güncelleme tarihi 17 Mart 2025