Kitaplar Sürekli Yazılar Kitap Söyleşileri |
AYDINLANMA
EMRE KONGAR KİMLİK TARTIŞMALARI VE SAĞLIK HİZMETLERİ
İktidar son zamanlarda, Anayasa'ya aykırı olarak, insanların etnik kökenleriyle de uğraşmaya başladı. Oysa, bir iktidarın en önemli görevi, toplumdaki fırsat eşitliğini sağlamak için, sağlık ve eğitim hizmetlerini herkese ücretsiz olarak sağlamaktır. Bu hizmetlerde başarısız olan iktidarlar, başarısızlıkları gizlemek, yolsuzlukları saklamak için, Demokratik Rejim'in altını oyan, Anayasa aykırı "kimlik politikalarına" başvururlar. * * * CHP Balıkesir Milletvekili Dr. Fikret Şahin, devlet hastaneleri ile ilgili yolsuzluk iddiaları konusunda aşağıdaki bilgileri iletti: Şehir Hastanelerinin Yatırım Maliyeti: 10,2 milyar dolar. 25 yıllık garanti ödeme: 82,5 milyar dolar. Verilen garantiler nedeniyle şehir hastaneleri en az 8 kat pahalıya mal olmaktadır, döviz arttıkça maliyet de artmaktadır. Kamu Özel İşbirliği (KÖİ) modeliyle planlanan toplam 18 şehir hastane bulunmaktadır. 18 şehir hastanesinin 14'ü halen hizmette (Ankara Etlik Şehir Hastanesi Dahil) 4'i inşaat halindedir. Ankara Etlik Şehir Hastanesinin inşaat maliyeti 1 milyar 166 milyon 532 bin 190 dolardır. Ama AKP tarafından verilen Garanti medeniyle en az 9 milyar 682 milyon 215 bin 600 dolar ödenecektir. * * * Dr. Fikret Şahin devam ediyor: Pandemi sonrası, Vatandaşlar Kamu Hastanelerinden randevu almakta, tetkik, tedavi ve operasyonlarını yaptırmakta büyük zorluklar yaşıyor… Ekonomik sıkıntılar nedeniyle vatandaşların kamu hastanelerine başvuruları artarken, hekimlerin kamu hastanelerinden istifaları devam etmekte ve her geçen gün kamu hastaneleri boşalmaktadır... Bu durumda vatandaşlar ciddi sağlık sorunlarının çözümünü, paraları varsa, Özel Hastanelerde arıyorlar. Akp'nin iktidara geldiği 2002 yılından 2020 yılına kadar geçen 18 yıllık sürede Sağlık Bakanlığına ait Kamu Hastanelerinin sayısındaki artış yüzde 16 iken, Özel Hastanelerin sayısındaki artış yüzde 109... Hastane yatak sayısındaki artış ise Kamu'da yüzde 46 iken, Özel Hastanelerde yüzde 184 olmuştur. OECD 2021 yılı sağlık raporunda olduğu gibi Sağlık Bakanlığı 2020 sağlık istatistikleri de Sağlığın Türkiye'de gittikçe Kamu Hizmeti dışına çıktığını göstermektedir… 2003 yılında Akp'nin uygulamaya başladığı Neo-Liberal "Sağlıkta Dönüşüm" programının geldiği nokta "Sağlıkta Çöküş" olmuş, vatandaş sağlık hizmeti alamaz hale gelmiştir: Özel Hastanelerde yüzde 200'e kadar alınan tüm katkı paylarının kaldırılmalı ve Vatandaşların Özel Hastanelerden ücretsiz yararlanması sağlanmalıdır. Özel hastaneler de Merkezi Hekim Randevu Sistemine (MHRS) dahil edilmelidir. Ayrıca hasta yoğunluğunun yüksek olduğu illerde Özel Hastanelerin bir kısmının kamulaştırılması da düşünülebilir. * * * Dr. Şahin son olarak şu önlemi önermektedir: "Muayenehaneler de Sosyal Güvenlik Sistemi (SGK) içine alınarak vatandaşın muayenehanelerden ücretsiz yararlanması sağlanmalıdır." Oysa iktidar 6 Ekim'de bir Yönetmelik değişikliği ile, hekimlerin özel muayenehane açabilmesi için bir hastane ile anlaşması şartını getirmiştir. * * * Bu yeni yönetmelik serbest çalışan doktorlar cephesinde bir isyana yol açtı: Çeşitli doktor dernekleri art arda sosyal medyada bu yönetmeliği protesto eden bildiriler yayınlamaya başladılar. Doktorlar "Muayenehanelere darbe indiren düzenlemeler kabul edilemez. Derhal vazgeçin" dediler... Türk Tabipleri Birliği "Hekimler, sermaye kıskacına alınamaz" sloganıyla birçok kentteki tabip odaları ile birlikte eylemler yaptı. * * * Eğitim hizmetleri çağ gerisine, sağlık hizmetleri de "müşteri" anlayışına mahkûm edilirken, iktidar bu başarısızlıkları ve yolsuzlukları örtbas etmek için, politikacıların ve siyasal liderlerin etnik kimlikleri üzerinden kışkırtmalar yapıyor... Bu oyuna gelmemek gerek! |
Tweet |
Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.
Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta
Son güncelleme tarihi 2 Aralık 2024