Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

AYDINLANMA

 

EMRE KONGAR

HAKSIZLIKLAR KANIKSANMIYOR!

 

İnsanların adalet konusunda genellikle rahatsızlık belirttiği konuları şöyle özetleyebilirim:

Ölümcül hastaların, kendi işlerini göremeyenlerin, seksen yaşın üzerinde olanların tahliye edilmemelerine itiraz ediyorlar.

Aysel Tuğluk 'un ve onun gibi olanların bu nedenlerle tahliye edilmeleri gerektiğini düşünüyorlar.

Hamilelerin, lohusaların ve bebeklerin anneleriyle birlikte hapsedilmelerinin haksızlık olduğunu düşünüyorlar.

Cumhurbaşkanına hakaret suçlamasıyla verilen mahkûmiyet kararlarını genellikle haksızlık olarak niteliyorlar.

"Terör örgütüne üye olmadan..." diye başlayan ceza maddesine göre mahkûm edilenlerin haksızlığa uğrama olasılıklarının yüksek olduğunu düşünüyorlar.

"Gizli tanık" denilen suçlu ve sabıkalı kişilerin ifadeleriyle verilen mahkûmiyet kararlarının hukukiliğine inanmıyorlar.

Bazı yargıçların, devam eden davalar sırasında görevlerinden alınmasının adalete müdahale olduğunu düşünüyorlar.

Haklarında FETÖ konusunda ciddi suçlamalar veya iddialar olan savcı ve yargıçların yaptıkları işlemlerin sağlıklı olmadığını belirtiyorlar.

Emekli amirallerin Montrö açıklamasıyla ilgili davanın büyük bir haksızlık olduğunu düşünüyorlar.

28 Şubat mahkumiyetlerinin hukukiliğini sorguluyorlar.

Medya mensuplarına çok baskı yapıldığını söylüyorlar.

Bazı davaların özellikle bazı mahkemelere verildiği, bazı mahkemelerin özel olarak iktidarın emirlerini yerine getirdiği kanısı yaygın.

KHK'lıların haklarını savunmak için yeterli hukuk güvencelerinin bulunmadığını düşünüyorlar.

GEZİ davasının haksız iddialarla devam ettiğini ve Osman Kavala'nın haksız yere yıllarca hapis yattığını düşünüyorlar.

HDP'ye sempati duymayanlar bile Selahattin Demirtaş'a haksızlık edildiğini düşünüyorlar.

Kadın cinayetlerinde, tecavüz ve şiddet olaylarında, erkeklerin korunduğu ve cezalarının hafifletildiği kanısı yaygın.

FETÖ davalarında, parası olanların yakayı kolaylıkla sıyırdığı, buna karşılık haklarında ciddi ve somut delil olmadan masum insanların mahkûm olduğu düşünülüyor.

Sosyal medyadaki iktidar trolleri ve iktidar medyası ile yargının tek merkezden yönlendirildiğini iddia edenler var.

Adalet Bakanı değişikliğinin iktidar içindeki çekişmelerinden kaynaklandığı söyleniyor.

Adalet Bakanlığı içinde bir tarikatın etkili olduğunu ısrarla belirtenler var.

* * *

Gezi Parkı davasındaki beraat kararının bozulmasının ardından yapılan duruşmada karar çıkmadı.

Davaya 25 Nisan Pazartesi günü devam edilecek.

Cuma günü görülen davada açıklanan mütalaada Osman Kavala ve Mücella Yapıcı'nın 'Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmaları talep edilirken, 6 sanığın da 'Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım etme' suçundan 15'er yıldan 20'şer yıla kadar hapisle cezalandırılması istenmişti.

Duruşmaya cezaevinden SEGBİS'le bağlanan Osman Kavala ayrı bir yazı konusu olan savunmasına şu sözlerle başladı:

"Alınacak karara etki edeceğini düşünmesem de kamuoyuna saygı gereği açıklamalarda bulunacağım.

Yargı süreci siyasi etki ile deformasyona uğramış, kamu yetkisinin kötüye kullanıldığı bir süreç yürütülmüştür."

* * *

Yargı bir devletin temelidir...

Yargıya güvenin yok olması devletin çökmesi demektir!

Temeli, dün Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olarak kutladığımız 23 Nisan 1920'de Meclis'in açılmasıyla atılan Türkiye Cumhuriyeti ise Atatürk'ün de dediği gibi "İlelebet yaşayacaktır!"


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 22 Nisan 2024

Valid HTML 4.01 Transitional