Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

AYDINLANMA

 

EMRE KONGAR

NÜFUS İTHALATI İLE TOPLUMU DÖNÜŞTÜRMEK?

 

Her toplumun yapısı, ırk, milliyet, din, mezhep, üretim biçimi, mülkiyet yapısı, teknoloji, ekonomik düzey, eğitim ve kültür ile, bütün bu teknolojik ve ideolojik etkileşimlerin kesiştiği ve somutlaştığı siyasal rejim ile belirlenir.

Dolayısıyla, bir toplumun yapısı, onun siyasal rejimi, dini, mezhebi, ırkı, milliyeti, kullandığı üretim biçimi, üretim biçimi belirleyen mülkiyet yapısı ve/veya kullanılan teknoloji değiştiğinde değişir ve yeni bir nitelik kazanır.

Bu değişim, kimi zamanlar, devletler/toplumlar arasındaki bölüşüm savaşlarının sonuçlarına göre belirlenir.

Kimi zaman da bu değişmeler, o toplumu sömüren daha güçlü ülkeler yani emperyalistler tarafından da dikte edilir.

İç dinamikleriyle gelişemeyen bazı ülkeler haritadan silinir, bazı ülkeler harita üzerinde, sınırları cetvellerle çizilerek yaratılır, bazı ülkeler de sıcak ya da soğuk bağımsızlık savaşlarını kaybeder, kendilerini sömürenlerin uydusu olurlar.

Ama elbette, siyaset ve siyasal iktidar, belli zamanlarda, belli koşullar altında, örneğin savaş ve devrim zamanlarında doğrudan belirleyici de olabilir.

* * *

Bu topraklar, yukarda kısaca özetlediğim, tarihin uzun ve kısa erimli süreçlerinin tümüne tanık olmuştur:

Orta Asya steplerinden yola çıkanlar, yolda din değişmeleri yaşamışlar, Yakın Doğu'da göçebelikten yerleşik kültüre geçmişler, Anadolu'da ve Rumeli'de dünya egemeni bir imparatorluk kurmuşlar, ama sonra, teknolojik gelişmeleri izleyemedikleri için, bu egemenliklerini başka ülkelere kaptırmışlar, sonunda devletleri yıkılmış, işgal edilmiş, çökertilmiş ve nihayet bir Bağımsızlık Savaşı ile bugünkü Türkiye'yi meydana getirmişlerdir.

Yine bu topraklar, Tarım Dönemi'nde kalmış, sömürülmüş, yenilmiş, yıkılmış bir devletin kalıntılarının, Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyet ve gerçekleştirdiği devrimler sayesinde, 15 yılda, insanlığın dört yüz yılda gerçekleştirdiği Endüstri Dönemi'ne sıçratılması gibi mucizevî bir dönüşümü de yaşamıştır.

* * *

Elbette böyle bir toplumbilimsel, ekonomik, tarihsel ve siyasal "sıçrama" sorunsuz olamazdı.

Nitekim, teknoloji-ideoloji çelişkisi, siyasete de yansıyarak, yeni Cumhuriyetin, "Demokratik, Laik ve Sosyal Hukuk Devleti"ne dönüşmesi konusunda pek çok sorun ve engelle karşılaşmasına yol açtı.

Sonuçta toplum, tam çağdaş bir "Demokratik, Laik ve Sosyal Hukuk Devleti"e dönüşmek üzere kritik bir eşiğe ulaşmışken...

Bu değerleri temsil ettiğini iddia ederek seçmenlerin bazılarını ve bazıları kamuoyu lideri olan "kullanışlı aptalları" ikna eden ama esas olarak tarikat ve cemaatlerin temsilcisi olan bir parti ve lider iktidara geldi.

Erdoğan/AKP iktidarı, toplumun bütün Özgürlükçü, Eşitlikçi, Bağımsızlıkçı, Demokratik, Laik, Sosyal Devlet ve Hukuk Devleti birikimlerini yok sayarak onu tarihteki geri kalmış yerine döndürmek/dönüştürmek için kollarını sıvadı.

Bunun için önce, karşısındaki bütün resmi ve özel, toplumsal, siyasal, ekonomik, ideolojik, Demokratik Cumhuriyetçi birikimleri ve örgütlenmeleri etkisizleştirdi.

Daha sonra yargıya el koyarak, Anayasaya ve yasalara aykırı uygulamalarla, iktidarını otoriterleştirerek sürdürdü.

Fakat toplumun Özgürlükçü, Bağımsızlıkçı, Eşitlikçi, Demokratik, Laik ve Sosyal Hukuk Devleti birikimi, iktidarın bu birikimi yok sayan bütün bu dönüştürme çabalarına karşı direndi ve direniyor.

* * *

Tam bu noktada, Türkiye'nin Özgürlükçü, Bağımsızlıkçı, Eşitlikçi, Demokratik, Laik ve Sosyal Hukuk Devleti birikiminden rahatsız olan emperyalistlerle, toplum kaynaklarını kendi çıkarları için sömüren iktidarın işbirliği gündeme geldi:

Ülke, emperyalizmin saldırıları ile yerlerinden yurtlarından göçe zorlanan felâketzedelerin sığınağı haline getirildi.

İşte iktidar şimdi toplam nüfusun yüzde onu gibi kritik bir orana erişen bu felâketzede sığınmacıların varlığını, çeşitli yöntemlerle:

1) İçerde, toplumun bütün dengelerini değiştirmek, mevcut yapısını ve iç barışını bozmak pahasına, gerideki bir noktaya dönüştürmek hedefine uygun olarak...

2) Dışarda emperyalistlerle pazarlık etmek için...

3) Ve otoriter yönetimini güçlendirerek sürdürmek amacıyla...

Kullanmaya çalışıyor.

* * *

Tarih, toplum ve siyaset böyle hataları affetmez!


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 22 Nisan 2024

Valid HTML 4.01 Transitional