Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

AYDINLANMA

 

EMRE KONGAR

COVİD-19, BİLİM VE SİYASET

 

Bilim, COVID-19'un düşmanı; onu yok etmeye çalışıyor.

Siyaset ise COVIİD-19 ile uzlaşmaya ve hatta onu kullanmaya hazır!

Örnek, salgının ciddiyeti ve ülkenin hazırlıksızlığı anlaşılınca şimdi panik içinde felaket haberleri vermeye başlayan ABD Başkanı Trump'ın 28 Şubat'ta Güney Karolina'da yaptığı bir konuşmada açıkça görülüyor.

Bu konuda ABD medyasında yer alan haber şöyle:

"Başkan Trump, Cuma gecesi Güney Karolina'daki bir mitingde, Demokratların koronavirüsü kendisini yıpratmak için kullandığını belirtti -ve bunu 'Onların yeni bir gülünç yalanı' (hoax) olarak niteledi.

Gülünç yalan (hoax) olarak salgını nitelemedi ama muhaliflerinin bu durumu, kendisini kötü göstermek için 'siyasallaştırdığını' belirtti. Trump'ın uzun bir süreden beri beğenmediği şeyleri 'gülünç yalan' (hoax) olarak etiketlediği biliniyor; bu terimi (hoax) Rusya ilişkileri konusundaki soruşturmayı ve azil sürecini küçümsemek için de kullanmıştı."

* * *

Ne yazık ki, politikacılar kadar, onların uzantısı olan sivil ve asker bürokratlar/teknokratlar da aynı yanlışları yapıyorlar:

Bir kaç gün önceki bir habere göre, gemisinde Koronavirüs salgını olduğu için "Savaşta değiliz, kimsenin ölmesine gerek yok" diyerek denizcilerin tedaviye alınmasını isteyen bir mektup yazan Theodore Roosevelt Uçak Gemisi kaptanı Brett E. Crozier de görevden alındı. (Ve en son habere göre de kaptanın COROVID-19 testi pozitif sonuç verdi.)

* * *

İtalya'nın ve İspanya'nın COVID-19 salgınından en çok zarar gören ülkelerin başında yer almasına, İngiltere'de Başbakanın bile hastaneye kaldırılmasına yol açan ihmallerin ve ABD'deki paniğin nedeni, siyasetin Koronavirüsle uzlaşma ve onu kullanma aymazlığıdır.

Çünkü siyaset, siyasetin başımıza getirdiği yöneticiler, kapitalizmin yani sermayenin emrinde:

Toplumun sağlığını düşünmek ve bu konuda kamu hizmetleriyle hazırlıklı olmak yerine, sermayenin çıkarlarını savunmak için, ne insanların sağlığını düşünüyor, ne de dünyanın iklim krizini dert ediniyor.

İşin en acıklı tarafı ise şu:

Bir takım sözde ve/veya gerçek bilim insanları, kimi "kaynak yetersizliğinden dolayı" veya "ortaya çıkacak olan izdihamı önlemek için", kimi ise iktidara yaranmak amacıyla, test ve maske yaygınlaştırılması ile sokağa çıkma yasağını savunanlara karşı saldırıya geçmişlerdi.

Elbette Koronavirüs gerçekleri bütün bu yanlışları açığa çıkardı; sadece yanlışları teşhir etmekle kalmadı, toplumlara bedeller de ödetti:

O insanlar (uzmanlar) da taksit taksit ilan edilen önemleri açıklayan yöneticiler karşısında, maske kullanılması, test yapılması ve sokağa çıkma yasağı konulması konusundaki fikirlerini revize(!) ettiler

* * *

Tabii, Türkiye de, dünyadaki bu eğilimlerden muaf değil:

Üstelik salgının ülkemizdeki yayılma süreci de şu anda ABD ile aynı aşamada görünüyor.

Ama ülkemiz topluma yönelik sağlık hizmetleri bakamından ABD'den daha iyi durumda.

Bütün sorun, politikacıların, Bilim Kurulu'nun önerilerinin hepsini birden anında kabul etmemeleri...

Önlemleri taksitle, peyderpey uygulamaya koymaları ve bu nedenle de etkilerini azaltmaları.

En başta Umre ve dış seyahatler yasaklansaydı, gelenler hemen karantinaya alınsaydı, maske zorunluluğu ve sokağa çıkma yasağı herkes için daha önce ilan edilseydi, çok daha iyi olurdu.

Elbette bunun için emekçilerin, esnafın, çiftçilerin, ticari ve sınai işletmelerin, mali ve ekonomik gereksinmeleri dikkate alınmalı, bunlar için kaynaklar tahsis edilmelidir.

"Kanal İstanbul" gibi masraflı projeler, yolların, hava meydanlarının, hasatanelerin kullanma zararlarının Hazine Güvencesi ile karşılanmasını öngören anlaşmalar gibi kalemler "mücbir sebep" ileri sürülerek ertelenebilir...

En azından önümüzdeki bir yıl için ekonomiye (sadece yandaşlara değil, tüm ekonomiye) tam devlet desteği sağlanabilir.

Gerek sağlık önlemlerinin gerekse mali ve ekonomik tedbirlerin alınmasında geç kalınmıştır ama yine de vakit hiç bir zaman ÇOK GEÇ DEĞİLDİR:

BİR AN ÖNCE, anayasamızda zaten güvence altına alınmış olan "DEMOKRATİK VE LAİK SOSYAL HUKUK DEVLETİ" İLKELERİ, muhalefeti dışlamadan, vatandaşlar arasında ayrım ve ayrıştırma yapmadan, UYGULANMALIDIR!

(Ve doğru bir kararla oluşturulmuş bulunan "Bilim Kurulu"nun önerileri, derhal uygulamaya konulmalıdır!)


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 25 Mart 2024

Valid HTML 4.01 Transitional