Kitaplar
Kitapların
ListesiSürekli Yazılar
Kitap Söyleşileri
AYDINLANMA
EMRE KONGAR
TRAFİK TERÖRÜ VE MOTORCULAR
Geçen yazılarımda pizza ve yemek servisi yapan motorcuların yol açtıkları trafik sorunlarına sonra da artık herkesi bıktıran genel trafik belasına değinmiştim.
Motorcuların yarattıkları tehlikelere ve trafik sorununa değindiğim yazılara çok yorum geldi.
Yorumların pek çoğu yaya şikayetlerinden oluşuyor ve bu konuya değindiğim için bana teşekkür ediyordu.
Bir kaç tane de, ilerde yer vermeyi düşündüğüm, akademik yorum vardı.
Organize yorumlar ise, yazıda sadece pizza ve yemek götürücülerini eleştirdiğim halde, motorcu kulüplerinden geldi. Esas olarak bir-iki temel metni "kopyala yapıştır" biçiminde tekrarlayan metinlerdi bunlar.
Trafik terörünün yayalardan sonra ikinci sıradaki kurbanları oldukları için, motorcuların sorunlarını da okurlarımla paylaşmak yararlı olur.
Hemen belirtmeliyim ki, motosiklet üzerinde gidenler, ne yazık ki trafikte en korumasız olan sürücüler.
Üstelik pizza ve yemek götürücülere, işverenleri tarafından konulan zaman sınırlaması de, bu çocukları kuralsızlığa itiyor ve ölümcül kazalara yol açabiliyor.
O nedenle, mutlaka ama mutlaka eve servis yapan işletmelerin istihdam ettikleri çocuklar kayda alınmalı ve onlara çeşitli güvenceler sağlanmalıdır.
Bunların başında da üzerlerindeki zaman baskısının kaldırılması için tedbirler almak gerekir. Örneğin, yapacakları hatalardan dolayı işletmeyi sorumlu tutmak gibi önlemler düşünülebilir.
* * *
Bunların dışında kalan kuryeler, yani posta hizmeti yapanlar, kendi canlarının da kıymetini bilen profesyoneller izlenimi verdikleri için, tehlike yaratmak yerine, yaratılan tehlikelerin kurbanları olmaktadırlar.
Sanıyorum burada çalıştıkları kargo işletmelerinin ciddi firmalar olmaları da önemli bir rol oynamaktadır.
Motorcu kulüpleri açısından da, ister belli markaların satışı ve kullanımı için, isterse gönüllü motorcular tarafından oluşturulanlar olsun, bu kulüplerin, motor kullanımı açısından çok yararlı olduklarına hiç kuşku yoktur.
Unutulmaması gereken husus, aslında motor kullanımının, İstanbul başta olmak kaydıyla bütün kentlerimizde artık insanı çıldırtan bir kaosa dönüşen trafik içinde, (metro dışında) gerçekten önemli ve yararlı bir çözüm olduğudur.
Bu konuda, motosiklet sürücülerinin (gerekirse kendilerine, kendi yaptıkları hatalara rağmen) hayatlarının korunmasının en önemli öge olduğunu belirtmeliyim.
Bunun için gerçek bir eğitim gerekli.
Elbette sadece motosiklet sürücülerinin değil, bütün sürücülerin, artık motorcuları da dikkate alan eğitiminden söz ediyorum.
* * *
Bu arada eğitim konusunda, OneMoreMile, OMM, derneğinin iletişim koordinatörü Zeynep Barutçu'dan bir bülten geldi.
Yayınladıkları pek çok kitap yanında isteyenlere son aşamaları "ileri sürüş testleri ve ortak turlar" olan 7 aşamalı bir eğitim programı uyguluyorlar.
Bütün otomobil, otobüs ve kamyon sürücülerinin istisnasız motosiklet kullananların (hata da yapıyor olsalar) hayatlarını da aynen yayalar gibi korumaya dikkat etmeleri gerektiğini bir kez daha vurgulamalıyım.
Hiç bir trafik hatası, onu yapanın ölmesiyle ya da öldürülmesiyle sonuçlanmamalıdır.
Not: Pazar günkü yazımda, Kavala davası hakkındaki açıklamanın, e-postayı yollayan Yasemin Bektaş tarafından yapıldığını yazmıştım. Oysa açıklama "Gezi Davası Takipçileri" tarafından yapılmıştı. İnternette hemen düzeltmiştik. Buradan da anımsatıyorum.
