Atatürk, 30 Ağustos Zaferi
için şöyle diyor:
"Her aşamasıyla düşünülmüş,hazırlanmış, yönetilmiş ve zaferlesonuçlandırılmış olan bu harekât,Türk ordusunun, Türk subaylar vekomuta heyetinin yüksek kudret vekahramanlığını tarihe bir kez daha yazan muazzam bir eserdir.
Bu eser, Türk milletinin hürriyet ve
bağımsızlık inancının ölümsüz abidesidir.
Bu eseri vücuda getiren bir milletin
evladı, bir ordunun başkomutanı
olduğumdan, sonsuza kadar mutlu ve
bahtiyarım
."
***
Atatürk, savaş ile uluslararası
politikayı birlikte götüren bir
dâhi idi. 30 Ağustos Başkomutan
Muharebesi'ni ve zaferini kendisi
şöyle anlatıyor:
"Efendiler, BaşkomutanMuharebesi'nin sonuna kadar hergün büyük başarılarla gelişen saldırımızı,resmi bildirilerde gayet önemsizbir harekâtmış gibi gösteriyorduk.Amacımız, durumu olanaklı olduğuölçüde dünyadan gizlemekti. Çünkü,düşman ordusunu bütünüyle yok edeceğimize güveniyorduk.
Bunu anlayıp, düşman ordusunu
felaketten kurtarmak isteyeceklerin
yeni girişimlerine meydan vermemeyi
uygun görmüştük.
Gerçekten de bizim hareketimizi
hissettikleri zaman ve saldırımızdan
hemen sonra bize başvurular olmuştu.
Örneğin hücum etmekte olduğumuz
sırada Bakanlar Kurulu Başkanı
olan Rauf Bey'den, ateşkes hakkında
İstanbul'dan bildirimde bulunulduğuna
ilişkin 4 Eylül 1922 tarihli bir telgraf
almıştım. Verdiğim yanıt aynen şudur:
Tel, makama özeldir.
5.9.1922
Bakanlar Kurulu Yüksek
Başkanlığı'na
C. Anadolu'daki Yunan ordusu
kesin olarak yenilmiştir.
Yunan ordusunun artık yeniden
ciddi bir direniş gösterme olasılığı
yoktur. Anadolu için herhangi bir
görüşmeye gerek kalmamıştır.
Ateşkes, ancak Trakya için söz konusu
olabilir.
Dolayısıyla Eylül'ün onuna kadar
Yunan hükümeti doğrudan
doğruya veya İngiltere aracılığıyla
hükümetimize resmen başvurduğu
takdirde aşağıdaki koşullar ortaya
konularak yanıt verilmelidir. Bu
tarihten, yani Eylül'ün onundan
sonra yapılacak başvurunun yanıtının
başka olma olasılığı vardır. Bu
takdirde durum ayrıca bana bildirilmelidir:
1. Ateşkes tarihinden başlayarak on
beş gün içinde Trakya 1914 sınırlarına
kadar kayıtsız koşulsuz Türkiye
Büyük Millet Meclisi hükümetinin sivil
memurlarına ve askeri kuvvetlerine
teslim edilmiş bulunacaktır.
2. Yunanistan'daki esirlerimiz on
beş gün içinde İzmir, Bandırma ve
İzmit limanlarında teslim olunacaktır.
3. Yunanistan, Yunan ordusunun üç
buçuk yıldan beri Anadolu'da yaptığı
ve yapmakta devam ettiği yıkımı
onarmayı şimdiden üstlenecektir.
Büyük Millet Meclisi Başkanı,
Başkomutan Mustafa Kemal
" Emre Kongar Seçkisiyle, Atatürk NUTUK, Remzi Kitabevi, İstanbul,
2018. ss. 164-166)
***
Sanıyorum, bu telgraf, 30
Ağustos Zaferi'nin Türkiye
Cumhuriyeti'nin kuruluşundaki rolünü
iyice vurgulamaktadır!
YAŞASIN MUSTAFA KEMAL
ATATÜRK...
YAŞASIN DEMOKRATİK VE LAİK
TÜRKİYE CUMHURİYETİ!