Kitaplar
Kitapların
ListesiSürekli Yazılar
Kitap Söyleşileri
AYDINLANMA
EMRE KONGAR
BİR HUKUKÇUNUN DÜŞEBİLECEĞİ EN DERİN ÇUKUR!
"Kariyer Planlaması" şimdiki gençlerin çok sevdiği bir beyin jimnastiği:
"Kendini bundan 5 yıl sonra nerede görüyorsun?"...
Ya da "Bundan 10 yıl sonra nerede olmayı hedefliyorsun?" gibi sorular hepsinin aklında.
Bu soruları sormayı kendileri akıl edemezlerse bile, ya çalıştıkları yer, ya aileleri, ya da arkadaşları, onlara bu soruları anımsatıyor, yaşamlarını buna göre düzenlemelerini söylüyor.
Bir insanın hayatta ne yapmak istediği, nasıl bir yaşam sürmek istediği, seçtiği meslek ile yakından ilgili elbette.
Seçilen meslek büyük oranda izlenecek yaşam biçimini de belirliyor.
Kimi gençler hukukçu olmak istiyor, kimi öğretmen, kimi mühendis, kimi işletmeci, kimi gazeteci.
Şimdiye kadar pek çok genç, üniversitedeki bölümlerle ilgili olarak bana danıştı.
Onlara hep, "Kolay veya zor diye düşünmeyin, sevdiğiniz bir bölüme girmeye çalışın" dedim.
Kimi idealist gençler topluma hizmet etmek, insanları eğitmek için öğretmen, kimileri de topluma adalet dağıtmak, insanların hak ve özgürlüklerini korumak için hukukçu olmayı isterler.
Mesleğe girdikten sonra, kariyer planlaması önem kazanır:
5 ya da 10 yıl sonra kendini nerede görüyor?
Meslekte nasıl yükselecek?
O yere gelmek için ne yapması gerek?
Gelişmiş ülkelerde bu soruların yanıtları üç aşağı beş yukarı bellidir: Çalışmak, kendini geliştirmek, hizmet içi eğitimler almak, sınavlara girmek vs.
Gelişmemiş veya gelişmekte olan ülkelerde ise iltimas, akrabalık, siyaset ve rüşvet işin içine girer!
Öğretmenlerin de hukukçuların da, hem genel hem de meslek ahlâkları ortalamanın üstünde olmak zorundadır...
Çünkü onlar çok büyük ölçüde başka insanların yazgılarını etkileyecek meslek mensuplarıdır.
Ama özellikle hızlı bir toplumsal, ekonomik ve siyasal değişme yaşayan ülkelerde ahlâk erozyonu da yaşandığı için, bu meslek mensuplarının da hem genel hem de meslek ahlâkları kimi zaman evrensel ölçütlerin altında kalabilir.
Bir hukukçu için yaşanacak en büyük zül, en büyük utanç, ahlaken düşülecek en derin çukur:
Politikacıların, hem evrensel hem de cari hukuk kurallarına aykırı olan emirlerine uygun davranmaktır.
