Kitaplar
Kitapların
ListesiSürekli Yazılar
Kitap Söyleşileri
AYDINLANMA
EMRE KONGAR
"BEŞİK" VE "TAŞ"
Türkiye'de tarihsel ve güncel olarak dört kırılma noktası vardır:
Dinsel...
Mezhepsel...
Etnik...
Ve siyasal!
Müslüman-Gayrimüslim ayrımcılığı dinsel kırılma noktasını...
Sünni-Alevi ayrımcılığı mezhepsel kırılma noktasını...
Türk-Kürt ayrımcılığı etnik kırılma noktasını...
Sağcılık-solculuk siyasal kırılma noktasını belirler.
Ben, yetiştiğim dönemde (İkinci Dünya Savaşı sonrası) ve ortamlarda (hem aile, hem okul, hem mahalle) bu ayrımcılıkların hiç birini öğrenmedim...
Bütün ömrüm boyunca da her türlü ayrımcılığa karşı çıktım!
Bilmiyorum bunda, bilincimin hemen İkinci Dünya Savaşı sonrası kültür ve siyaset ortamında belirlenmiş olmasının bir rolü var mı?
Milliyetçiliğin ırkçlığa, ırkçılığın faşizme, faşizmin cinayetlere ve savaşa dönüştüğü yılların içine doğmam (1941) ve hemen bu yılların arkasından gelen barış, pişmanlık, günah çıkarma ve önlem alma döneminde yetişmiş olmam...
Ve annemin mütedeyyin bir felsefe hocası olmasına karşılık, babamın ateist bir felsefe hocası olması ve ailemizdeki sıcak uyum ve sevgi havası...
Mutlaka bu "ayrımcılıktan arındırılmış insan sevgimde" rol oynamıştır!
12 yaşımdan beri spor yaparım...
Hiç bir zaman futbol fanatiği olmadım...
Ama takım tutanları önemserim, anlarım:
Taraftarlığı, yukardaki dört kırılma noktasını çapraz kesen, zıtlıkları törpüleyen, insanları birleştiren bir unsur olarak görürüm.
AKP iktidarı Gezi Direnişi travmasından bir türlü kurtulamıyor; özgürleşmeden yana tavır koyacağına gittikçe otoriterleşiyor...
Her özgürlükçü hareketin altında bir komplo arıyor...
Ve dolayısıyla komplolara komplolarla müdahale etmeye çalışıyor:
Bu kez ÇARŞI'yı ve Beşiktaş'ı hedef aldı...
Sonunda "taraftarları" da böldü gibi...
Siyasal olarak kullanılan dini sloganlar, maçlarda kulakları tırmaladı...
"Beşikteki" demokrasimiz bu kez de stadlarda "taş"larla yaralandı!
Ama ben Beşiktaş'ın, Çarşı'nın, dışardan müdahalelerle bölüneceğini pek sanmıyorum!
