Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

AYDINLANMA

 

EMRE KONGAR

 

AH ERBAKAN HOCA AH!
 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan "28 Şubat'ta sermayenin katkısı yok muydu, yazılı ve görsel medyanın katkısı yok muydu?...

Ben onlar niye yargılanmıyor diye hala şaşıyorum" diyor...

Danışmanları gazetelerde "28 Şubat'ın sivil uzantıları da yargılanmalıdır" diye fetvalar veriyor...

Doğan ve Koç grubu için suç duyuruları yapılıyor...

Yandaş medya, yargılanması istenen gazeteci listeleri yayınlıyor...

Derken savcının bu konularda hazırlık yaptığı haberleri medyaya yansıyor!

Sanki Başbakan Erdoğan sadece medyaya değil, doğrudan doğruya yargıya da emir veriyor...

Sadece adaletin işleyişi açısından değil, "Anayasal düzen" açısından da sakıncalı bir görüntü!

* * *

28 Şubat'ın ne olduğunu bir kez daha anımsayalım:

Altında dönemin Başbakanı Prof. Necmettin Erbakan'ın da imzası olan Milli Güvenlik Kurulu kararlarıdır.

* * *

1995 seçimleri sırasında Refah Partisi'ni "PKK'dan daha tehlikeli" diye niteleyen DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, bu parti ile koalisyon kurunca partisinde sıkıntılar başlamıştır...

O sırada Susurluk olayı da patlak vermiştir...

"Sürekli aydınlık için bir dakika karanlık" eylemi, bütün Türkiye'de tencere tava çalınarak, "laiklik" eylemine dönüşmüştür!

Bu ortam içinde, 28 Şubat kararları alınır ve sonra, Erbakan, başbakanlığı Çiller'e devretmek için istifa eder...

Ama evdeki hesap çarşıya uymaz...

Çiller'in partisinde Refah koalisyonundan rahatsız olan milletvekilleri Hüsamettin Cindoruk liderliğinde istifa eder...

Meclis'teki çoğunluk, Mesut Yılmaz ile koalisyondan yana tavır koyar, Cumhurbaşkanı Demirel yeni kabinenin kurulması görevini Yılmaz'a verir...

Ve 28 Şubat bunalımı böylece Meclis içinde, parlamenter demokrasi kuralları çerçevesinde aşılır!

* * *

Hem halkın hem de Meclis'in laiklik ve demokrasi konusundaki duyarlılıklarını yansıtan olayın gerisinde Türk Silahlı Kuvvetleri'nin ve ABD'nin de olduğu, yaygın bir kanıdır...

Nitekim sonradan olayların merkezinde yer alan işgüzar bir general 28 Şubat için "Postmodern darbe" nitelemesi yapar!

Öyle anlaşılıyor ki, ordudaki kıpırdanış, zamanın Genelkurmay Başkanı Karadayı, Cumhurbaşkanı Demirel ve Başbakan Erbakan'ın soğukkanlı davranışlarıyla önlenmiş ve siyasetin Meclis'te devamı sağlanmıştır!

* * *

En sonunda, İslam odaklı bir partinin antiAmerikan ve antiemperyalist bir söylemle iktidar olamayacağını gören Recep Tayyip Erdoğan ve üç arkadaşı Erbakan'dan ayrılır, ABD ile anlaşıp AKP'yi kurar ve iktidara gelir...

AKP iktidarında da uzun süre, 28 Şubat kararlarının uygulamaları sürer!

* * *

Böyle karmaşık ve Meclis'te çözülmüş bir siyasal olayı, adli mahkemelere taşımak ve ceza davası açmak, sadece adalet ve demokrasi açısından değil, gelecekte, Meclis'in siyasal tasarruflarının adli mahkemelerde ceza davalarına konu edilmesine örnek olması bakımından da çok sakıncalıdır!


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 25 Mart 2024

Valid HTML 4.01 Transitional