Kitaplar Sürekli Yazılar Kitap Söyleşileri |
AYDINLANMA
EMRE KONGAR
"KALICI BARIŞ" MI DEDİNİZ!?
Melih Aşık 8 Mayıs Çarşamba günü Milliyet'te, 49'u muvazzaf asker, toplam 357 sanığın yargılandığı İzmir'deki "Fuhuş ve Askeri Casusluk" davasını izleyenlerden Nurettin Demir'in anlattıklarını şöyle naklediyordu: "Müebbet hapis istemiyle yargılanan Albay Coşkun Başbuğ, savcıların iddianamesine göre örgütün 2. adamı, koordinatörü, eylemlerin planlayıcısı vs. Bütün bunları da büyük ölçüde bilgisayarıyla yapmış. Ancak duruşmada Coşkun Başbuğ'un bilgisayarı olmadığı ortaya çıktı... Aynı gün Mehmet Tezkan da, bir yıldır tutuklu olarak iddianame bekleyen 28 Şubat sanığı e. Albay Alican Türk'ün özgürlük hakimine yazdığı mektuptan bölümler aktarmış: "Birçok belgeyi ilk defa gördüğümü söylememe rağmen gösterilen listedeki telefon numarasının bana ait olmadığını, BÇG giriş kartı diye bir kartımın olmadığını bütün ifadelerimde söylememe rağmen, BÇG'ye hiç gitmediğimi sürekli vurgulamama rağmen tahliye talebi dilekçelerime verdiğiniz kararlarda 'şüphelinin de kabul ettiği' diye başlayan cümlelerinizi okuduğumda şoke oldum. Ozan Yayman'ın aşağıdaki haberi de 10 Mayıs tarihli Cumhuriyet'ten: "...İzmir merkezli gizli belge ve bilgi bulundurma davasının iddianamesinde, koordinatör olarak gösterilen 11 kişiden biri olan Deniz Yüzbaşı Engin Karatekin, suçun oluştuğu savlanan 2 yıllık süreçte, sadece 61 gün karada kaldığını, bunun dışında sürekli 'Giresun' gemisiyle TSK adına okyanuslarda dolaştığını söyledi... Ve şimdi soralım: Bütün Türkiye Silivri mi oldu?.. Hani adalet?.. Hani demokrasi?.. Duyamıyorum: "Kalıcı barış" mı dediniz!?. |
Tweet |
Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.
Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta
Son güncelleme tarihi 28 Nisan 2025