Kitaplar Sürekli Yazılar Kitap Söyleşileri |
AYDINLANMA
EMRE KONGAR
PARADİGMALAR DEĞİŞİRKEN... "SEN NE YAPIYORDUN?"
Sevgili okurlarım, her bilim dalı ve elbette toplumsal bilimler de kendi özel dilini, "jargonunu" üretir. "Paradigma" da öyle üretilmiş bir terim: Esas olarak, sınıflandırma, kategorizasyon mantığı demek: Bir durumu, bir varlığı, bir süreci anlamak için, orada önemli rol oynayan faktörleri, belli bir mantığa, görüşe göre sınıflandırmak, her bilim dalının ana işlevlerinden biridir... Çünkü karmaşık doğal ya da toplumsal gerçeklere ancak böyle belli bir yaklaşıma bağlı sınıflandırmalarla ulaşılabilir. "Zamanın ruhu" da böyle, üstelik hemen hemen aynı anlamda bir terim: Esas olarak egemen ideolojiyi veya egemen bir eğilimi vurgular. Bu terimleri kullanmayı köşe yazarları da sever... Asıl söylemek istediğim şu: Dünya değişiyor, Ortadoğu değişiyor, Türkiye değişiyor... Siz ister "zamanın ruhu" deyin ister "paradigma", siyasal ve toplumsal "durumlar" değişiyor! Bu değişmenin günümüzdeki belirleyicisi, ana itici gücü de, Amerika Birleşik Devletleri. Ama başta siz okurlar olmak üzere, başka belirleyiciler de var! Her değişme için baştan "iyidir" ya da "kötüdür" demek olanaklı değil... Her değişme sürecinde, bir "başlangıç", bir "sonuç", ayrıca "değişmeden yana" ve "değişmeye karşı" güçler vardır. Kendi konumumuzu, başlangıcı, sonucu ve bu güçleri iyi irdeleyerek belirlediğimiz takdirde,"iyi" ve "kötü" yargıları ile birlikte alacağımız tavır da anlam kazanır. Bu tavrı, daima güçlü gördüğünden yana belirleyenlere "gerçekçi" ya da "fırsatçı" denir; ama bunlar her zaman kazanamayabilirler... Bir de tavrını doğru ve haklı gördüğünden yana belirleyenlere de "idealist" denir genellikle; ama bunlar da her zaman kaybetmeyebilirler! (İdealistlikten oportünistliğe geçenlere de "dönek" denir ama bu terim şimdilik konumuz dışında!) Her değişme, kullandığınız ölçüte bağlı olarak, daima "ileriye" doğru olmayabilir, zaman içinde veya sizin ölçütünüze göre "geriye" doğru da olabilir... Ayrıca değişmenin diyalektik niteliği bazen istenenin tam tersi sonuçlar da doğurur; bunu da unutmayalım. Çağımızdaki küreselleşmeyi, özellikle mikrodincilik ve mikromilliyetçilik bağlamında, "Ortaçağa dönüş" yani "geriye gidiş" olarak niteleyen pek çok önemli yazar ve düşünür vardır... Ortadoğu'daki değişmenin istikrarsızlık, kan ve gözyaşı getirdiği artık kabul edilen bir gerçektir... Türkiye'deki değişmenin geleceğini kestirmek ise zordur... Ama bu değişmeyi bizim tavır ve davranışlarımızın da etkileyeceği kesindir! |
Tweet |
Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.
Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta
Son güncelleme tarihi 2 Aralık 2024