Kitaplar
Kitapların
ListesiSürekli Yazılar
Kitap Söyleşileri
AYDINLANMA
EMRE KONGAR
"İLHAN ABİ", "KENDİ HEYKELİNİ YAPARKEN"
İlhan Selçuk Silivri davaları dolayısıyla gözaltına alınıp gece gündüz, uykusuz bir biçimde sorgulandıktan sonra bir türlü kendine gelemedi.
Bu sorgulama safahatını, avukatlarına da danışarak saat saat yazmıştım, meraklısı internet sitemde bulabilir.
Salıverildikten bir hafta kadar sonra bir kalp krizi daha geçirdi...
Açık kalp ameliyatı oldu...
Ve kısa bir yarı-sağlıklı dönem yaşadıktan sonra da aramızdan ayrıldı.
Orhan Karaveli yakın bir arkadaşıydı...
Miyase İlknur ise gerçekten kızı gibiydi.
Şimdi her ikisinin de art arda İlhan Selçuk üzerine yazdıkları kitaplar yayınlandı.
Önce "Kendi Heykelini Yapan Adam" adıyla Karaveli'nin kitabı çıktı...
Hemen ardından da Miyase İlknur'un "İlhan Abi" adlı kitabı geldi.
Her iki kitapta, çok değerli değerlendirmelerle birlikte Silivri sürecine ilişkin önemli bilgiler de var.
Orhan Karaveli titiz bir araştırmacı, çalışkan bir gazeteci ve iyi bir yazardır...
Nazım Hikmet, Tevfik Fikret, Ziya Gökalp üzerine değerli kitapları vardır.
İlhan Selçuk üzerine yazdığı kitabın adını, Ali Sirmen'in anımsatması üzerine, İlhan Bey'in "İnsan ömrünü bir taşı yontmakla geçirir ve sonunda ortaya kendi heykeli çıkar" sözlerinden esinlenerek koymuş.
Pek çok bilgi ve belge toplamış, ayrıca İlhan Selçuk'u yakından tanıyanlarla konuşarak, onların anılarını, düşüncelerini de kitaba koymuş Karavelioğlu...
Böylece dört başı mamur titiz bir biyografi ve ciddi bir düşünsel değerlendirme kitabı çıkmış ortaya.
Miyase İlknur'un kitabı tuğla gibi, 674 sayfa...
Ama kitabın kalınlığı sakın gözünüzü korkutmasın, Miyase'nin kıvrak kalemi ve akıcı anlatımı sayesinde son derece rahat ve zevkle okunuyor.
Çok bilgi ve belge var kitapta...
Çünkü İlhan Bey daha hayattayken, kitaplarını, belgelerini ve elbette fotoğraf ve mektuplarını Miyase'ye emanet etmişti...
Sevgili Miyase sık sık İlhan Bey'in evine gelir, bunların düzenlenmesiyle uğraşırdı.
"İlhan Abi", İlhan Selçuk ekseninde bir çok olaya ışık tutuyor, içinde pek çok kişinin rol aldığı bir Türkiye sahnesinin resmini çiziyor.
Her iki kitapta da, İlhan Selçuk'un canı gibi sevdiği kardeşi Ülfet Ertel'in tanıklıkları ve katkıları önemli bir yer tutuyor.
İlerde bu iki kitaptan da söz etmeyi sürdüreceğim...
İkisi de, sadece İlhan Selçuk için değil, Türkiye'nin bir dönemini ve bugününü anlamak için çok değerli birer kaynak niteliğinde.
Hele arka arkaya okunurlarsa, baha biçilmez bir zenginlik sunuyor insana.
