Kitaplar
Kitapların
ListesiSürekli Yazılar
Kitap Söyleşileri
AYDINLANMA
EMRE KONGAR
AKP İKTİDARININ ŞEFFAFLIĞI?
Demokrasinin en önemli koşullarından biri iktidarın şeffaflığıdır.
AKP iktidarı, şeffaflık gerektiren en önemli konulardan biri olan ihalelerin çok büyük bir kısmını, zaten değiştire değiştire delerek kevgire döndürdüğü, ihale yasasının dışına çıkardı.
Son olarak "Kentsel dönüşüm" projelerinin de ihale yasasının dışına çıkarıldığını açıkladılar.
Buralarda neler olduğunu üç aşağı beş yukarı tahmin ediyor, tahmin etmekle de kalmıyor, su basan dere yataklarına yapılan konutlarda yaşanan trajedilerle bizzat gözlemliyoruz!
Arka plandaki gelir ve servet transferlerinin dışa vurumları ise, yeni zenginlerin görgüsüzlük anıtları olarak, günlük yaşamda, bakmasak da gözümüze sokuluyor!
Elbette tam özelleştirmeden önce, otel odalarında devredilen Tüpraş hisselerinin öyküsü de henüz unutulmadı.
O sıralarda özelleştirmeden sorumlu olan ve sonradan yolsuzluklara dayanamadığı için AKP'den istifa eden Abdüllatif Şener'in "O dönemde yapılan her özelleştirme bir yolsuzluk hikayesidir" diyerek günahları için için gece gündüz tövbe istiğfar ettiğini söylemesi tarihe geçti!
Şeffaflık, elbette akçalı işler için zorunludur.
Ama siyasetin öteki alanlarında, özellikle kamuoyunu ve günlük yaşamı ilgilendiren, kent planlaması gibi, güvenlik gibi, vergiler gibi, sendikalar gibi, sosyal güvenlik gibi konularda da mutlaka uyulması gereken bir ilke...
Çünkü demokrasilerde iktidar, seçmen tarafından ancak böyle değerlendiriliyor.
Son günlerde Suriye uçağının indirilmesiyle ilgili olarak şeffaflık sorunu yine gündemde:
Uçak gerçekten silah veya savaş araçları taşıyor muydu...
Rusya'nın bu iddiayı reddeden resmi açıklamasına karşı ne gibi yanıtları var hükümetin...
Bu istihbarat nereden gelmişti...
Değerlendirmeyi kim yaptı, emri kim verdi...
Uçakta neler vardır...
Gerçekler nedir?
Ya Suriye sınırında düşürülen uçağımız ve şehit olan iki pilotumuz:
Uçak nerede düşürüldü, Suriye hava sahasında mı, Türkiye hava sahasında mı, tam sınırda mı...
Neyle düşürüldü, uçaksavar mermisiyle mi, füzeyle mi; yoksa kendiliğinden mi düştü...
Pilotların sağ olarak ele geçirildiği ve sorgulandıktan sonra öldürüldüğü iddiası nedir...
Bu konudaki gerçekler ne zaman açıklanacaktır?
Uludere olayı hâlâ karanlık:
İstihbarat nereden, kimden geldi...
Bombalama emrini kim verdi, Genelkurmay mı, sivil irade mi...
Sorumlu ya da sorumlular kim ya da kimlerdir?
Yukardaki sorulara bir de her Pazartesi Mehmet Y. Yılmaz'ın sorduğu soruları ekleyin:
- KPSS sorularını çalıp dağıtan şebeke neden hâlâ yakalanamadı? Savcılık, görevlerini ihmal edenler hakkında bir şeyler düşünüyor mu?
- Bülent Arınç'a suikast iddiası neden hâlâ açıklığa kavuşturulamadı? Bir komplo mu var, paranoya mı?
- Suudi Arabistan Kralı'nın devlet büyüklerimizin eşlerine armağan ettiği mücevherler nerede?
AKP'nin "ileri demokrasisinde" "şeffaflık" böyle "karanlık" bir şey anlaşılan!
