Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

AYDINLANMA

 

EMRE KONGAR

 

ÇELİŞKİLİ SURİYE POLİTİKASININ SORUMLUSU KİM?
 

AKP'nin son döneminde ortaya çıkan dış politika sorunları, ülkeyi nihayet savaşın eşiğine getirdi...

"Eşiğine getirdi" sözü biraz iyimser bir ifade, çünkü bir yandan Suriye'de rejimle çarpışanlar sınırlarımızdan serbestçe girip çıkıyor...

Öte yandan topraklarımıza Suriye'den, kimin attığı belli olmayan top mermileri düşüyor ve vatandaşlarımız ölüyor...

Türkiye yine top atışıyla, kime olduğu bilinmeyen misillemeler yapıyor...

Meclis toplanıyor ve sıcak savaş tezkeresini kabul ediyor...

Belki de henüz alevlenmemiş bir sıcak savaşın içindeyiz.

* * *

Büyük tantanayla başlayan ama artık iyice içi boşalan, tam tersine sonuçlar veren, "Komşularla sıfır sorun" politikası...

Libya'da birkaç gün içinde, "NATO'nun orada ne işi var" sorusundan, en büyük deniz gücü ile NATO'ya destek verilmesine giden büyük ve keskin viraj...

Suriye'de Esad ile kardeşlikten, vizelerin kaldırılmasından, birlikte tatil yapılmasından, "Esad gitsin" politikasına geçiş...

Ermenistan'la, İran'la olan sorunlar, AB politikası ve benzerleri de caba...

Kim bilir daha perde gerisinde neler var?

* * *

Türkiye'nin çok sık, çok çabuk değişen, çelişkiler taşıyan, herkesi şaşırtan, özellikle AKP yanlısı kalemleri ve yorumcuları hep ters köşeye yatıran bu dış politikasını kim yönetiyor?

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu mu...

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan mı...

ABD mi?

* * *

Erdoğan'ın Davutoğlu'na büyük teveccühü ve güveni biliniyor...

Davutoğlu'nun dış politika ilkeleri de...

Zaten Davutoğlu akademik kariyerden geldiği için, kitapları, makaleleri olan, düşünceleri, yaklaşımları, önerileri bilinen bir kişi.

Aynı biçimde Erdoğan'ın "Kişiselleştirilmiş iktidar anlayışı" da biliniyor...

"Benim valim", "Benim bakanım", "Bakanımı yolladım" gibi söylemler bu kişiselleştirilmiş iktidarın dışa vurumu.

Aynı anlayış hiç kuşkusuz dış politikada da egemen.

Dolayısıyla, son tahlilde, bütün siyasal konularda olduğu gibi dış politikada da nihai sorumlunun Erdoğan olduğu açık:

Zaten fikirleri ve yaklaşımları bilinen bir akademisyeni, Davutoğlu'nu Dışişleri Bakanı yapan, Erdoğan...

Yani Davutoğlu'nun fikirleri ve yaklaşımları, Erdoğan'ın tercihi.

Davutoğlu niçin getirildi, neyi temsil ediyor?

Sanıyorum Davutoğlu'nun getirilişi, AKP'nin dış politikasında ciddi bir "odak değişikliğinin" ifadesi oldu:

AB'ye ve Batı'ya yönelik odaklanma yerine, Ortadoğu'ya ve İslam Alemi'ne dönük odaklanma!

Bu odak değişikliğinde Genişletilmiş Ortadoğu Projesinin rolü ve ABD'nin de onayı ve hatta desteği olduğu tahmin edilebilir.

Peki dış politikadaki bu keskin dönüşler, çelişkili tutumlar nedir?

Erdoğan-Davutoğlu ikilisinin, hayalci ve kuramsal modeli ile ABD'nin pragmatik politikasının çatışmalarıdır bunlar!

Ne yazık ki, Başbakan ve Dışişleri Bakanı, kendi tutum, davranış ve söylemlerini, önce özgün, hayalci ve kuramsal yaklaşımlarına göre düzenlerken, daha sonra ABD'nin uyarıları ile keskin virajlar almak zorunda kalıyor...

Bu da dışta, Türkiye'nin itibar ve güvenilirliğini, içte de AKP'nin itibar ve güvenilirliğini önemli ölçüde sarsıyor...

Hem Türkiye hem de AKP kaybediyor!


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 22 Nisan 2024

Valid HTML 4.01 Transitional