Kitaplar Sürekli Yazılar Kitap Söyleşileri |
AYDINLANMA
EMRE KONGAR
DEĞİŞEN POLİTİKALAR, DEĞİŞMEYEN BASKI, YİTİRİLEN GÜVEN
AKP'nin, genellikle Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından dile getirilen ve çok sık değişen politikalarına nasıl güveneceksiniz? Bir gün "Kürt Açılımı"... Ertesi gün, "Kürt sorunu yoktur, Kürtlerin sorunları vardır!" yaklaşımı. Bir gün "NATO'nun Libya'da ne işi var?"... Ertesi gün, en büyük deniz gücü desteği! Bir gün Habur'dan neredeyse zorla serbest bırakılanlar... Ertesi gün, yaygın KCK tutuklamaları! Art arda gelen "yargı reformu paketleri", siyasal davalar için yaratılan umutlar... Sadece katillerin, ırz düşmanlarının serbest bırakılması, siyasal davalardaki tutuklulukların devamı! Kaldırılan Özel Yetkili Mahkemeler... Ama bu mahkemelerde süren Silivri davaları! Ve en son, "Bunlarla masaya oturduğumuzu söyleyenler, bu alçakça iftirada bulunanlar müfteridir, şerefsizdir"... Ertesi gün, "Evet görüştük, gene görüşeceğiz!" En genel olarak, seçim sonrasında yapılan balkon konuşmaları, herkesi kucaklayacağını ifade eden söylemler... Ve ertesi gün, bırakın herkesi kucaklamayı, neredeyse, herkesi düşman ilan eden söylemler ve eylemler! Bütün bu çok sık ve adeta yükseksen derece değişen zıt politikalar açısından değişmeyen tek şey var: Açıklanan her politikaya karşı çıkanların, muhalefet edenlerin, eleştiri yöneltenlerin, düşmanlıkla suçlanması... Medyanın, kimi zaman da tek tek, şahsen patronların veya gazetecilerin, yazarların, hedef alınarak eleştirilmesi! İktidara destek veren politikacıların, yazarların, gazetecilerin, dönmekten başları döndü... Hepsi şaşkın... Ya her gün, bir gün önce yazdığının, savunduğunun tersini yazacaksın, savunacaksın... Ya da düşmanlıkla, ihanetle suçlanmayı, hedef olmayı göze alacaksın! İşin kamuoyu açısından bir yönü daha var: Gerek AKP'yi destekleyenlerde, gerekse desteklemeyenlerde, ilan edilen politikaların sürekliliği ve güvenilirliği konusunda büyük kuşkular oluşuyor... Toplum, AKP iktidarına karşı derin bir güvensizlik duygusu geliştiriyor! Hiç kuşkusuz, bu duygu AKP iktidarının muhatabı olan politikacıları ve partileri de etkiliyor. Bu durumda, AKP iktidarının PKK ile görüşme projesi (ki bu proje zaten, Başbakanın ifadesine göre PKK'ya duyulan güvensizlikten dolayı kesilmişti) ne ölçüde "karşılıklı güven" temelinde gerçekleşebilir? "Karşılıklı güven" duygusunun olmadığı görüşmeler ne denli olumlu sonuç verebilir? Korkarım, yine bir "Görüşme Açılımı" adı altında havanda su dövülür, yeni ödünler verilir ve en kötüsü, aynen bugün olduğu gibi terör de tırmanarak sürer! Biliyorum bu yazı pek iyimser bir yazı olmadı... Ama daha kalıcı hedef ve projeler oluşturulması, ülkede barışı ve demokrasiyi yeniden kuracak verimli sonuçlar alınması için bu uyarıları yapıyorum... Çünkü bugüne kadar sadece "günü kurtaran" söylem ve eylemlerle zaman yitirildi... Sadece zaman yitirilmekle kalınmadı, toplumun barış içinde birlikte yaşama iradesi de yıpranmaya başladı! Bu gidişe bir an önce dur denilmeli! |
Tweet |
Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.
Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta
Son güncelleme tarihi 30 Eylül 2024