Kitaplar Sürekli Yazılar Kitap Söyleşileri |
AYDINLANMA
EMRE KONGAR
SAMİMİYET: SÖYLEM VE EYLEM TUTARLILIĞI?
Son zamanlarda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, biri emekli, üç kamu görevlisi hakkında tavır koydu: MİT Başkanı Hakan Fidan'ın Silivri davaları kapsamında ifadeye çağrılmasına karşı... Emekli Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un Silivri'de tutuklu yargılanmasına karşı... Hakkında işkence suçlamaları olan bir polis müdürünün atanmasına yapılan itirazlara karşı. Şimdi kısaca bu olayları anımsayalım ve Başbakan'ın bu olaylar karşısındaki söylem ve eylemleri arasındaki tutarlılığı görelim. Başbakan, MİT Başkanı olayında, "Gelip beni de alsınlar" diyecek kadar sahip çıktı Hakan Fidan'a. Sonuç ne oldu? Fidan ifade vermeye gitmedi... Ve Meclis'ten alelacele çıkarılan bir yasayla, Başbakan'ın koruması altına alındı. Hakkında işkence iddiaları olan polis müdürü olayında "Arkadaşımızı yedirmeyiz" dedi. Olayı Fehmi Koru'nun Star'daki yazısından aktarıyorum: "İstanbul'da terörle mücadele müdürlüğüne getirilen kişi, meğer geçmişte çeşitli işkence iddialarına muhatap olmuş, yargılanmış, davası Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) kadar da gitmiş... Davalar 'zaman aşımı' yüzünden düşmüş, AİHM'nin verdiği karar doğrudan kendisiyle ilgili olmadığı için siciline işlenmemiş; ama bazı kişiler tarafından 'İşkencecim' diye itham edilen biri yine de... Sonuç, Başbakanın "arkadaşımız" dediği müdür, elbette görevi başında! Başbakan Silivri'de tutuklu yargılanan emekli Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ için, "Tutuklu yargılanmasın doğru bulmuyorum" dedi. Yine aHaber'deki söyleşide şöyle konuştu: "İlker Paşamıza yapılan benzetmeleri doğru bulmuyorum. Bir örgütün mensubuymuş gibi yaklaşımları çirkin buluyorum. Başbakan'ın İlker Başbuğ için bu tavrı, üstelik yeni de değil, daha önce de tutuklu yargılanmasını onaylamadığını belirtmişti. Ayrıca Başbakan bu sözlerle de yetinmiyor, (kendi yaşadıklarına da gönderme yaparak) şöyle devam ediyor: "Şu anda içeride olan insanların hepsi haklı olarak içeridedir diyemeyiz. Kim bilir burada düşünce noktasından, hatta hatta geçin onu adi suçlardan bile bir çok insan içeriye atılabiliyor. Peki bu söyleme uygun bir eylem yapıldı mı? İşte orada bir gariplik ortaya çıkıyor: Medyada "3'cü yargı reformu paketi" denilen bazı düzenlemeler yapıldı Meclis'te... Kimseyle müzakere etmeden, hatta AKP milletvekillerinden bile gizlenerek... Sonuç: Cinayetleri tescil edilmiş, "müseccel katiller" salıverildi... Tutuklu milletvekilleri, rektörler, profesörler, yazarlar, gazeteciler, politikacılar, askerler, generaller, amiraller ve bu arada İlker Başbuğ tutuklu! İşte MİT Başkanı Hakan Fidan olayı... İşte polis müdürü olayı... İşte İlker Başbuğ ve Silivri olayı... Bu işte bir terslik yok mu? Medyada "Başbakan bu sözlerinde ne kadar samimi?" soruları başladı bile! |
Tweet |
Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.
Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta
Son güncelleme tarihi 13 Ocak 2025