Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

AYDINLANMA

 

EMRE KONGAR

 

YENİ CHP: DOĞRU LİDER, DOĞRU İDEOLOJİ, DOĞRU HEDEF!
 

Aslında değişimin simgesi olarak sunulan bugünkü Kurultay, CHP tarihindeki altıncı demokratikleşme ve değişim atılımıdır:

Birinci atılım, İsmet Paşa zamanında geçilen Çok Partili Düzen'dir.

İkinci atılım, Demokrat Partinin diktatörleşme eğilimleriyle boğduğu Çok Partili Düzeni kurtarmak için ilan edilen ve 1961 Anayasası'nın temellerini oluşturan "İlk Hedefler Beyannamesidir".

Üçüncü atılım, Ecevit'in önderlik ettiği ve İsmet Paşa'nın da desteklediği "Ortanın Solu" açılımı ve sonradan Ecevit'in lider olmasıdır.

Dördüncü atılım, Ecevit'in, 1977 seçimlerinden önceki kurultay için hazırladığı ve klasik Altı Ok'a eklenen altı yeni ilkeli çağdaş Sosyal Demokrat Program atılımıdır.

Beşinci atılım, Erdal İnönü'nün liderliğinde SHP ile sürdürülen solun birleştirilmesi ve "Rejimin normalleştirilmesi ve demokratikleştirilmesi" atılımıdır.

Altıncı atılım, Kılıçdaroğlu'nun liderliğinde bir süredir başlamış olan "Korku imparatorluğuna karşı", bugünkü "demokrasi ve özgürlük" atılımıdır.

* * *

CHP, Türkiye'de, çağdaş devleti kuran, ona demokratik rejimi armağan eden, her diktatörlük hevesine karşı, demokrasiyi ve özgürlükleri genişleterek, çağdaş sol çizgideki politikalarla direnen ve bunda başarılı olan bir partidir.

Bugün de bu tarihsel misyonunu aynı çizgide aynı kararlılıkla sürdürmektedir: Dilerim aynı başarıyı yakalar!

(Yukardaki altı atılımın öyküsünü ve CHP'yi, internet sitemde bu Pazartesi günkü "Güncel" bölümünde ayrıntılı olarak yazdım; meraklısı bakabilir.)

* * *

Kılıçdaroğlu doğru liderdir:

Bir demokrasinin ve daha önemlisi bir Sosyal Demokrat Parti'nin gereksinme duyduğu, sakin, akılcı, demokrat, özgürlükçü bir liderdir.

Bugüne kadar önüne çıkan beş tuzaktan da başarıyla kaçınmış, hepsi için akılcı, demokrat ve özgürlükçü çıkış yolları bulmuştur:

Birinci tuzak, din ve mezhep tuzağıdır.

Sürekli olarak Başbakan Erdoğan'ın kendisini çekmek istediği bu tuzağa karşı, özgürlükçü, insan haklarının eşitliği bağlamında demokratik bir savunma yapmış ve başarılı olmuştur.

İkinci tuzak, etnik ve milliyetçi tuzaktır.

İktidar tarafından sürekli olarak sürüklenmek istendiği bu tuzağa karşı da etnikçiliği reddederek ve demokratik milliyetçiliği savunarak karşı koymuştur.

Üçüncü tuzak, AKP lideri Erdoğan'ın izlediği öfke, kavga, kin ve nefret üzerine kurulu siyaset söylemi tuzağıdır.

Buna karşı da sükunetini bozmadan, akılcı, barışçı, birleştirici, insan haklarına dayalı demokratik bir söylemle direnmiş ve Türkiye'deki siyasal atmosferin tümüyle zehirlenmesini engellemiştir.

Dördüncü tuzak, saldırı altındaki Atatürkçülük tuzağıdır.

Atatürkçülüğe karşı yapılan haksız saldırılardan kaynaklanan ve CHP'yi Atatürk'ü reddetmeye çağıran önerilere kulak asmamış, yenileşme ve demokratikleşmeyi Atatürkçü çizgide aradığını açıkça ifade etmiştir.

Beşinci tuzak kadrolaşma ve hizipleşme tuzağıdır.

Sadece Türkiye için değil, Parti içinde de demokratik yönetimi savunarak ve bunu uygulayarak bu tuzağı da aşmış, ayrıca hiziplerin ya da hizipçi kadroların elinde oyuncak olmayacağını kanıtlamış, üstelik Sencer Ayata, Faruk Loğoğlu, Osman Kortürk, Sinan Aygün, Mehmet Haberal, Mustafa Balbay gibi yeni isimleri de siyasete kazandırmıştır.

* * *

Sosyal Demokrasi, liberal sol, sosyalizm ve Atatürkçülük sentezi doğru bir ideolojik sentezdir.

Her ülkenin Sosyal Demokrat ideolojisi ve uygulamaları, insanlık tarihinden ve teoriden olduğu kadar, kendi topraklarında yaşanmış olan deneyimlerden ve birikimlerden oluşur.

Türkiye'deki Sosyal Demokrat ideolojinin temelinde, Atatürkçülük, çağdaşlık, bilim ve akıl olarak, liberal sol, insan hakları ve özgürlükler olarak, sosyalizm, fırsat eşitliği, sosyal adalet ve devletin bu amaçlarla müdahalesi olarak yatmaktadır.

CHP'nin yeni programının bunlara dayalı bir sentez biçiminde oluşturulması, hem tarihsel, hem kuramsal hem de siyasal olarak doğrudur; CHP'nin ve Türkiye'nin demokratik siyaset birikimine uygundur.

* * *

Türkiye'de demokrasinin ve özgürlüklerin tesis edilmesi doğru ve somut bir hedeftir.

Kılıçdaroğlu'nun "Türkiye'deki korku imparatorluğunu yıkacağız" ifadesi, hedefin demokrasinin ve özgürlüklerin yeniden tesisi olduğunu belirtmesi, CHP'nin tarihsel olarak yüklenmiş olduğu Türkiye'nin demokratikleştirilmesi görevi açısından büyük umut vermiştir, çok doğru bir önceliktir..

Türkiye'de terör var, adalet sorunu var, medya sorunu var, işsizlik var, büyüyen gelir adaletsizliği sorunu var...

Ama bütün bunların üzerinde, hepsini kapsayan bir "demokrasi ve özgürlükler sorunu", toplumu bir karabasan gibi pençesine alan bir "Korku imparatorluğu" var!

Bunun çökertilmesi CHP'nin birincil görevidir.

Kılıçdaroğlu bu görevi açıklıkla dile getirdiği için umut veriyor.

Dilerim bu görev Kurultaydan sonra, CHP kadroları ve örgütleri tarafından da seçmene iyice anlatılır...

Gönlünün ve örgütlerinin kapılarını herkese açan bir CHP, Türkiye'nin demokratikleştirilmesi konusunda halkın da umudu olur...

Ve Türkiye yeniden özgürlüklere, demokrasiye kavuşur!


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 22 Nisan 2024

Valid HTML 4.01 Transitional