Kitaplar
Kitapların
ListesiSürekli Yazılar
Kitap Söyleşileri
AYDINLANMA
EMRE KONGAR
TAKLA KÜLTÜRÜ
Sevgili okurlarım, bazen tek bir olay, tek bir söz, tek bir davranış, bir toplumun sorunlarını, siyasal kültürünün düzeyini pek çok kitaptan daha iyi anlatabilir.
Son günlerde böyle bir olay yaşandı.
Hiçbir yorum yapmadan olayın çeşitli yönlerini size özetliyorum.
İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin 5 TEDAŞ işçisinin onarım yaparken boğulduğu Erzurum, Aşkale, Karasu Baraj Göleti'nde inceleme yaptıktan sonra Pasinler ilçesine geçiyor.
Video ile kaydedilen olaya göre, Pasinler'de kendisini karşılayanlar arasındaki bir vatandaşın, gelmesinden dolayı sevindiğini belirtmesi üzerine şu yanıtı veriyor:
"Sevindin... Yok yaa... Nerden bilim sevindiğini... Hadi bi takla at da göriim bakim... Bi oyna bakalım... Oyna... Nası oynarsın... Çalsın.. Çal bakim... Çal davulcu!"
Bunun üzerine vatandaş oynamaya başlıyor.
Sayın Bakan ve yanındaki devlet erkanı da el çırparak ona eşlik ediyor.
Akşam, bir gazetecilik başarısına imza atarak oynayan vatandaşı buluyor; Mustafa Boğaçayır şunları söylüyor:
"Bakanın geleceğini duyunca karşılamaya gittim. Görünce çok heyecanlandım. Bakanla tokalaştım. İlçeyi ziyaretine çok sevindiğimi söyledim. Bakan Bey 'Yok ya nereden bileyim sevindiğini. Hadi oyna da bir göreyim' dedi. Davul-zurna ekibi çalmaya başlayınca ben de oynadım. İnsanlar bakanın etrafını sardı ve uzaklaşmak zorunda kaldım. İşin kötüsü iş de isteyemedim. Oynadığımla kaldım.Bakan'ın 'Takla at da göreyim' dediğini duymadım. Eğer duysaydım ne yapardım bilmiyorum. Ben sadece iş istemek için gitmiştim. Çok zor şartlarda geçinmeye çalışıyorum. Tansiyon, şeker ve bronşit hastalığıyla mücadele ediyorum. Ne yaptım onun da farkında değilim ama herkes beni konuşuyor. Eskiden lakabım 'Pala Mustafa'ydı. Şimdi sokakta, kahvede gören 'Taklacı Naber' diye gülüyor."
Olaya bazı tepkiler var:
"Olayı protesto etmek isteyen Halkevleri üyesi bir grup, İçişleri Bakanlığı önüne gelerek, 'Sen oyna Naim sen oyna', 'İdris seni yumurtaya boğarız' ve 'İdris Papucu yarım çık dışarıya oynayalım' pankartları açtı. İçişleri Bakanı Şahin aleyhine sloganlar atan gruba bakanlık çevresinde önlem alan polis, eylemin izinsiz olduğunu belirterek dağılmalarını istedi.Güvenlik güçleri, uyarılara rağmen dağılmayan ve basın açıklaması yapmak isteyen 8 kişiyi gözaltına aldı. Karga tulumba gözaltına alınan 8 kişi, daha sonra Ankara Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü."
Bu protesto ve 8 gözaltı olayı medyanın da kamuoyunun da pek dikkatini çekmiyor.
Daha başka yankılar da var.
Gazete Pasinler'in İHA'dan aldığı habere göre:
"MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, 'Bir Türkiye Cumhuriyeti Devleti geleneğine yakışmayan bir yaklaşım tarzıyla nasıl milleti, insanları hakir gördüğünü ortaya koymasını esefle karşılıyorum' diye konuştu. Bakan Şahin'in bu davranışını kınadığını belirten Vural, 'Kendisine yakışıyor olabilir ama böyle bakanına saygı gösteren bir millet evladını bu konuma düşürmesini esefle karşılıyorum, utanç vericidir. Yani millet size yüz verdi, siz astarını istiyorsunuz."dedi.
Vural'ın konuşması uzun, "takla atmak" sözleri üzerinden Bakan'a yönelttiği eleştiriler çok ağır; ben sadece başlangıç bölümünü aldım, merak eden haberin tümünü okur.
Olayın arkasında 5 işçinin trajik ölümü dolayısıyla yapılan bir ziyaret var.
Bakan'ın o yöreye gitmesine yol açan trajik olay üzerinde pek durulmuyor.
Oysa bu konuda MHP Erzurum Milletvekili Oktay Öztürk'ün İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız tarafından yanıtlanması için verdiği soru önergeleri var:
5 işçinin hayatını yitirdiği olayı ve varsa ihmalleri sorguluyor.
Ama bu sorgulama da medyada pek yankı bulmuyor.
İşte sevgili okurlarım günümüzde siyasete egemen olan "Takla Kültürü" üzerine yorumsuz bir betimleme, bir fotoğraf.
Bilmem bu fotoğraf "İleri demokrasimizin" adını "Takla demokrasisi" olarak değiştirmemizi gerektirir mi?
Karar sizin!
Gelecek günlerde bu "Takla Kültürü"nü irdeleyen bir yazı yazmayı düşünüyorum.
