Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

AYDINLANMA

 

EMRE KONGAR

 

SURİYE SORUNU VE ERTÜRK'ÜN UYARISI
 

Suriye'deki olayları ve Türkiye'nin konumunu herkes büyük bir kaygı ve dikkatle izliyor…

Çünkü işin sonunda sıcak savaş olasılığı bile var!

Ben sade bir vatandaşın kaygılarına ek olarak Suriye'ye özel bir nedenle de yakından bakıyorum, çünkü birkaç güne kadar bölgemizde olup bitenleri irdeleyen "Amerika'nın Siyasal İslam'la Dansı" adlı kitabım çıkacak...

Kitabı yazarken genel bir model oluşturmaya çalıştığım kadar, Suriye özeline de odaklanmaya önem virdim...

Çünkü Genişletilmiş Ortadoğu Projesi kapsamında, Suriye şu anda gündemin başına yerleşti ve ucu açık bir sorun...

Türkiye'nin gerek kendi güvenliği gerekse bölge istikrarı bakımından bu konuda son derece dikkatli hareket etmesi gerekiyor...

Yanlış bir strateji, yanlış bir adım, ülkemizi de bölgeyi de sonu gelmez çalkantıların içine sürükleyebilir.

* * *

Bölgede ABD çizgisinde bir politika izleyen ve bu nedenle de "Esad kardeşliğini" bir gecede "Esad düşmanlığına" dönüştüren Türkiye'nin durumu çok zor:

Bir yanda Esad'ı düşürmeye yönelik baskılar...

Bunun için Türkiye'den istenen aktif rol...

Öte yanda İran'la, Rusya'yla ve Çin'le dostluk ilişkileri...

Bölgede ve Türkiye'de istikrarın korunması...

Ve elbette nihai olarak bölge barışı...

Bir ara hedef olarak da Suriye'de ve bölgede demokrasinin ve insan haklarının geliştirilmesi...

Birbiriyle çelişen hedefler ve durumlar!

* * *

Bütün bu kargaşa ve Türkiye'nin içinde bulunduğu zor durum açısından Pazar günkü Cumhuriyet'te yayınlanan bir görüş, bölgedeki istikrarın devamı ve barışın korunması açısından son derece önemli bir noktayı işaret ediyordu...

Türkiye'nin yetiştirdiği ender beyinlerden biri olan, BM İnsan Hakları Konseyi'nin kurduğu Uluslararası Bağımsız Suriye Komisyonu'nun üç üyesinden biri olarak altı ay görev yapan Prof. Yakın Ertürk, bir soru üzerine şöyle demiş Utku Çakırözer'e:

"...Türkiye'nin temel yanlışı, başından beri gereksiz bir Esad karşıtlığı içinde olması. Annan planına olumsuz bakışlarında da bunun etkisi var. Çünkü plan Esad ile işbirliği ve diyalog gerektiriyor. Türkiye hedefini Esad'ın gitmesi olarak değil, şiddetin bitmesi ve insanların korunması olarak koymuş olsa bugün daha doğru bir noktada olurdu."

Aslında Ertürk'ün değerlendirmesi çok daha kapsamlı.

Esas olarak Esad rejimini eleştiriyor ve Türkiye'nin bugüne kadar yaptıklarını olumlu görüyor.

Meraklısı Çakırözer'in Pazar günkü yazısını okumalı.

Ertürk bir uyarıda da bulunuyor:

"...Arapların önerdiği muhaliflerin silahlandırılması fikri tehlikeli. Suriye'yi oluşturan etnik ve dinsel halklar arasında çok ümit verici bir sosyal barış var. Silahlanmayla bu sosyal doku yok edilir. Hepsi militarize olur. Guatemala örneği ortada. Ders alınmalı. Tarafların silahlandırılarak birbirini kıymasına göz yumulunca ilk baştaki hedef olan barışçı arayışa ulaşılamıyor. Silahlar sussa bile şiddet sokakta hep var oluyor."

Bu kargaşa günlerinde kulak verilmesi gereken sözler bunlar.

Yakın Ertürk gibi başarılı çalışmalarından uluslararası camianın da yararlandığı beyinlerimizle övünüyoruz...

Bu vesileyle babası, büyük insan, büyük düşünür Prof. Selahattin Ertürk'ü anıyor, kardeşi değerli ekonomi profesörü Prof. Korkut Ertürk'ü de selamlıyorum...

İnsanların değeri kriz zamanlarında daha belirgin olarak ortaya çıkıyor!


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 15 Nisan 2024

Valid HTML 4.01 Transitional