Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

AYDINLANMA

 

EMRE KONGAR

 

BİLSAY KURUÇ, DOĞAN HIZLAN VE...
 

Aralık ayı önemli ödüllerin açıklandığı bir ay.

Bugün sadece iki ödülden ve bu iki ödül çerçevesinde iki insandan söz etmek istiyorum.

Biri Prof. Dr. Bilsay Kuruç...

Öteki Doğan Hızlan.

Bilsay Kuruç, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Sedat Simavi Sosyal Bilim Ödülüne layık görüldü...

Doğan Hızlan da eleştiri dalında Cumhurbaşkanlığı Büyük Ödülüne.

* * *

Sedat Simavi Ödüllerini 1977 yılında Hürriyet'in o zamanki sahibi Erol Simavi, gazetenin kurucusu babası Sedat Simavi'nin adına başlatmıştı.

Gazeteyi Doğan Grubu'na satınca, ödülleri de 1995 yılında, devamlarını sağlamak için 500.000 dolar bağışta bulunarak Gazeteciler Cemiyeti'ne devretti.

Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel tarafından kuruldu.

Benim de Kültür Bakanlığı Müsteşarı olarak kuruluş çalışmalarına katıldığım ödül yönetmeliği 20 Ocak 1995 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi:

"Türk kültür ve sanat yaşamına önemli katkılarda bulunan, ülkemiz kültür ve sanatının yücelmesine çalışan Türk vatandaşı ve yabancı uyruklu kişiler ile kurumlara, devlet adına onurlandırmak ve özendirmek amacıyla Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü verilmesi"
kararlaştırıldı.

* * *

Türkiye genellikle aydınını, sanatçısını, yazarını ödüllendiren değil, cezalandıran bir ülke.

Oysa ben kişisel yaşamımda da, bir hoca olarak eğitimde de daima cezadan çok ödüle önem verdim...

Bir zamanlar, "Türkiye'de ödül enflasyonu var" diyenlere karşı da sürekli direndim; tam tersine ülkemizde yeterince ödül olmadığını, özgürlüğün, bağımsızlığın, yaratıcılığın, sanatın, edebiyatın, bilimin yeterince ödüllendirilmediğini anlatmaya çalıştım.

* * *

Ödüller, jürilerinde yer alanlar ve ödül verilen kişiler ile önem ve ciddiyet kazanır.

Bu önem ve ciddiyetleri, tarih içinde izledikleri çizgi ile sürekli sınanır.

Sedat Simavi Ödülleri de 35 yıllık tarihinde gerek jürilerinin ciddiyeti gerekse ödüle layık görülen kişilerin kimliği ile Türkiye'nin en önemli ödül sistemi olduğunu kanıtlamıştır.

Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri de bugüne kadar saygın çizgisini koruyan bir yapıda verilegelmiştir.

* * *

Ödüllere layık görülenler medyada yeterince yer aldığı için bütün ödül alanların üzerinde durmayacağım.

Gazeteciler Cemiyeti Sedat Simavi Ödülleri törenini kendi internet sitemde anlattım, meraklısı bakabilir.

"Mustafa Kemal Döneminde Ekonomi: Büyük Devletler ve Türkiye" adlı eseriyle ödüle layık görülen değerli iktisat hocası Prof. Dr. Bilsay Kuruç, ödülünü alırken enfes bir konuşma yaptı; bunun da bazı bölümlerini kongar.org'da aktardım; bakmanızı tavsiye ederim.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Doğan Hızlan'a ödülünü verirken ona "Edebiyatın Profesörü" denildiğini, kültür faaliyetlerini detaylı biçimde takip ettiğini, eleştirerek onları güçlendirdiğini ve bunun kültür ve sanat hayatının daha da zenginleşmesini sağladığını belirtmiş...

Çok da iyi etmiş, hatta az bile söylemiş:

Doğan Hızlan, yaygın "gayri resmi unvanıyla", "Edebiyat dünyamızın Cumhurbaşkanıdır."

* * *

Mehmet Haberal gibi dünya çapındaki hekimler ve bilim insanları...

Mustafa Balbay gibi gazeteciler ve yazarlar...

Doğu Perinçek gibi politikacılar...

Hapiste çürürken...

Yine de, bu ödüller güzel bir şey!


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 22 Nisan 2024

Valid HTML 4.01 Transitional