Kitaplar Sürekli Yazılar Kitap Söyleşileri |
AYDINLANMA
EMRE KONGAR
HAPİSLE TERBİYE... HAPİSTE TERBİYE!
Bence en ağır hakaretlerden biri "Terbiyesiz!" sözcüğüdür. O nedenle televizyonda veya kalabalık bir izleyici önünde konuşurken, terbiyesiz biri veya terbiyesiz bir hareket ya da bir söz için, "Terbiyesiz!" diyemem, "En hafif deyimiyle nezaketsiz!" derim... Çünkü "Terbiyesiz demeye terbiyem müsaade etmez!" Biliyorsunuz, Arapça kökenli "terbiye" sözcüğünün Türkçesi "eğitim". Eğitim ise en kısa ve etkin tanımı ile "İnsanın yeniden üretimi" anlamına geliyor. Eğitim ve eğitimle ilgili ilkeler kültürümüzün önemli bir parçasıdır. "Ağaç yaşken eğilir"... "Açlıkla terbiye etmek..." Bu konuda hemen aklıma gelen özdeyişler... Ve elbette erkek egemen şiddete dayalı eğitime ilişkin sözler: "Kızını dövmeyen dizini döver"... "Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir,
"Dayak cennetten çıkmadır." "Kocanın (hocanın) vurduğu yerde gül biter." Eğitim bir iktidarın en önemli işlevidir... Tüm toplumun, özellikle bütün çocuklarımız ve gençlerimizin dünyayla rekabet edebilecek bilgilerle ve çağdaş demokratik değerlerle donatılmış olarak yetiştirilmesi geleceğimiz için yaşamsal önem taşır. Eğitimin içeriği kadar yöntemi de önemlidir... Çünkü terbiye edilen kişi, içerik kadar yöntemi de öğrenir, tutum ve davranışlarını ona göre biçimlendirir. Ne yazık ki AKP iktidarı, toplumu ve gençleri hapisle terbiye etme yöntemini seçmiştir. Eğitimin yukardaki anlamını düşünürsek, AKP Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını "hapisle terbiye ederek, yeniden üretmektedir." Yazarlar, gazeteciler, siviller, askerler, öğretim üyeleri, iktidarın hoşuna gitmeyecek şeyler yaptıkları ve söyledikleri zaman kendilerini hapiste bulmaktadır... İşin daha da vahimi aynı "Hapisle terbiye" gençlere de uygulanmaktadır. İki üniversite öğrencisi gencimiz, Berna Yılmaz ve Ferhat Tüzer, Başbakan Erdoğan'ın önünde parasız eğitim istediklerini belirten bir pankart açtıkları için, yargılanmaları sonuçlanmadan önce, bir buçuk yıl hapisle cezalandırıldılar. Sevgili Ali Sirmen'in dün, çocukların tahliyesinden sonra yazdığı yazıda belirttiği gibi bu süre 3 yıllık bir cezanın infaz süresine eşit. Üstelik bu trajedinin iki de komik tarafı var: 1) Anayasaya göre vatandaşlarına eğitim vermek devletin görevi; yani çocuklar bir anayasal hak istiyorlar. 2) Bu pankart, AKP iktidarının "Demokratik Açılım" politikası çerçevesinde düzenlenen "Roman Açılımı" toplantısında, yani "güya bir demokratik adım atılırken" açılıyor. AKP iktidarı tüm toplumu "hapisle terbiye ediyor"! Ne yazık ki bu "terbiye etme" sürecinde, yazarlar, gazeteciler, politikacılar ve öğretim üyeleriyle birlikte gençler de ilk hedef alınan kitlelerden biri... Eh, madem ki bütün toplum eğitiliyor, gençlerin de hedef alınması zaten eğitimin temel ilkelerine uygun değil mi! Eğitimciler bilir ki, baskı altında, şiddete dayalı olarak yapılan ve bir korku ile desteklenen eğitim, kimi zaman tam ters sonuçlar verir... AKP iktidarının "Hapisle terbiye" projesi o kadar yaygınlaştı ve toplumu o denli sarıp sarmaladı ki, bu proje artık "Hapiste eğitime" dönüşüyor galiba... Onun da nasıl sonuç vereceğini bugünden kimse kestiremez! |
Tweet |
Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.
Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta
Son güncelleme tarihi 30 Eylül 2024