Kitaplar Sürekli Yazılar Kitap Söyleşileri |
AYDINLANMA
EMRE KONGAR
MÜJDAT GEZEN'İN HAKKI...
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 12 Haziran 2011 gecesi, "Balkon konuşmasında" uzlaşmacı mesajlar verdi: Partisine oy vermeyenlere de teşekkür etti, "Kazanan Türkiye'dir", "Hesaplaşma değil helalleşme günüdür" dedi... Fakat bu konuşma, pek çok kişinin kafasındaki otoriterleşme kaygılarını gidermeye yetmedi. Çünkü 2007 seçimleri gecesi de benzer bir konuşma yapmış ama sonra icraatı hiç de uzlaşmacı yönde olmamıştı: Tam tersine hem hukuk ihlalleri ve tutuklu yargılanmalar, hem de medya üzerindeki baskılar çok artmıştı. Bu nedenle son konuşmaya da çok kişi kuşkuyla baktı. Derken Başbakan bir adım daha attı, siyasetçilere ve yazarlara karşı açtığı davaları geri çektiğini duyurdu. Böylece son konuşmasının içini dolduran bir davranış sergiledi ve toplumdaki uzlaşma umudunu arttırdı. Davasını geri çektiği kişiler arasında Kılıçdaroğlu, Bahçeli gibi liderler ve Ahmet Altan, Meriç Velidedeoğlu gibi yazarlar vardı. Dünkü gazetelerde Başbakan'ın ünlü sanatçımız Müjdat Gezen'e bir istisna yaptığı haberi yayınlandı: Erdoğan, Gezen hakkındaki 50 bin liralık tazminat davasını geri çekmemişti. Bu haber üzerine, olayın içyüzünü anlamak için Müjdat Gezen'i aradım: Dava, Müjdat Gezen'in Uğur Dündar'ın bir programında Aziz Nesin üzerinden, "abartma" üslubu konuşulurken ettiği bir söz üzerine açılmış. Gezen bu konuşmada gazetelerdeki yüzde elli oranına gönderme yaparak, "Aziz Nesin olsa yüzde 60 derdi" demiş, hatta Yılmaz Özdil de "yüzde 200" diye iyice abartmış. Bunun üzerine, Müjdat Gezen'e Başbakanla birlikte bazı Bakanlar da dava açmış. Başbakan bu konuşmaya yanıt verirken "Aptal diyen aynaya baksın" dediği için, Müjdat Gezen de, avukatı Turgut Kazan aracılığıyla karşı dava açmış. Müjdat, kendisine karşı açılan davanın geri çekilmemesini esas olarak bu karşı davanın varlığına bağladı. Tabii kendi üslubu içinde, bir Başbakan'ın bir tiyatro sanatçısına dava açmasını da "Kara değil, kapkara mizah" olarak niteledi. AKP ve Başbakan, bu uzlaşma tavrı ve davalar konusunda samimi ise, Başbakan'ın ve bakanların Gezen'e karşı açtıkları davaları da geri çekmeleri beklenir. Tabii bu onların bileceği iş. Ben sadece Müjdat Gezen davasının Başbakan ve AKP iktidarı için bir samimiyet testine dönüştüğüne işaret etmek istiyorum. Müjdat Gezen sadece bir sanatçı değildir. Sayısız tiyatro kurmuş, sayısız oyun sergilemiş, Türkiye'nin tiyatro birikimine unutulmaz katkılar yapmıştır. Sinemadaki ve tiyatrodaki tiplemeleri tarihe geçmiştir. Bütün malını mülkünü, evindeki tabloları bile satarak kurduğu MSM'de, gençlere parasız olarak verdiği sanat ve tiyatro eğitimiyle ülkenin kültür ve sanatına büyük hizmetler yapmaktadır. Dizilerde ve sahnelerde onun sayısız öğrencisi var. Yazdığı otuza yakın kitap ve pek çok şiiriyle edebiyatımızda yadsınamaz bir yere sahiptir. Sıkıyönetim dönemlerinde üç kez hapse girmiştir. Kimsenin pek bilmediği, kendisinin de konuşmaktan hoşlanmadığı bir "Sanatçı evi" kurmuştur ve burada yaşlı, bakıma muhtaç sanatçıları ağırlamaktadır. Müjdat Gezen bir insanseverdir, bir hayırseverdir, bir sanatçıdır, bir entellektüeldir, bir öğretmendir, hapislere girip çıkmış, bütün varını yoğunu sanata ve bu topluma, gençlere adamış fedakar bir insandır. Sadece halkın temsilcisi olan Başbakan'ın ve bakanların değil, hepimizin ondan "Hakkını helal etmesini" istememiz gerekmektedir. |
Tweet |
Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.
Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta
Son güncelleme tarihi 2 Aralık 2024