Kitaplar Sürekli Yazılar Kitap Söyleşileri |
AYDINLANMA
EMRE KONGAR
TELEKULAK YASASI: DEVLETİN SUÇA TEŞVİKİ VE İŞLENEN SUÇLAR MI AKLANACAK?
"Şimdilik" bir süre için ertelendiği öne sürülen ama henüz geri çekilmemiş olan ceza yasasındaki yeni değişiklik önerileri ne getiriyor? Olayları anımsayalım: Silivri'deki davalarda pek çok kez insanlar önceden gazetelerde televizyonlarda suçlandı, ihbar edildi, sonradan emniyetçe göz altına alındı, savcılarca sorgulandı ve mahkemelerce tutuklandı. Bu arada soruşturmanın gizliliği dolayısıyla bazıları kimi zaman avukatlara bile verilmeyen bilgiler yasa dışı olarak medyaya servis edildi, insanların şerefleri ve haysiyetleri yok edildi, pek çok kişi yargısız infaza tabi tutuldu. Bazı bilgilerin ya emniyetten ya da adalet mekanizmasından sızdığı kesindi; ama hiçbir zaman sorumluların üzerine gidilmedi. İnsanları karalayan kaynağı belirsiz ses ve görüntü kayıtları internet sitelerinde yayınlandı, gazeteler ve televizyonlar tarafından kullanıldı; pek çok insan isyan etti, intihar edenler bile oldu. Bu kanunsuz ve ahlaksız saldırılardan dolayı sadece bunları kullanan gazeteciler için davalar açıldı. İktidar, bütün bu olayları aklayan bir tasarıyı Meclise getirdi ama kamuoyunda oluşan tepkilerden dolayı, adımını "şimdilik" biraz ertelemiş görünüyor. Konunun önemini, son zamanlarda görülen davalar üzerindeki titiz çözümlemeleriyle dikkati seçen Sedat Ergin'in 5 Nisan tarihinde Hürriyet'te yayınlanan yazısının bazı bölümlerini alıntılayarak belirtmeye çalışayım: "...Hükümetin hazırladığı tasarının en mahzurlu yönü, yasadışı yollardan elde edilen kayıtların basın yoluyla ifşa edilmesini hem hukuki zeminde hem de fiili düzeyde suç olmaktan çıkarmasıdır... Yukardaki satırlardan anlaşılacağı gibi Ergin olayın sadece yasa dışı dinleme ve kayıtlardan kaynaklanan yönüne değiniyor, görülen davalar hakkında sızdırılan bilgilerden söz etmiyor. Ayrıca resmi makamlarca yapılan ama hukuk dışı olan dinleme ve kayıtların davalarda kullanılmasına ve medya tarafından yargısız infazlara alet edilmesine de dikkat çekmemiş. Ama Ergin'in vurguladığı husus, hem benim ayrıca işaret ettiğim sakıncalarla, hem de emniyet ve adalet mekanizmalarının artık ayyuka çıkan, kitaplara konu olan "cemaatleşme" boyutuyla birlikte düşünüldüğünde gerçekten dehşet verici! Sedat Ergin yazısını şu satırlarla bitiriyor: "Başlangıçta toplumdaki kaygıları gidermek amacıyla vaat edilmiş olan bir tasarı, ne yazık ki tam tersi sonuçlar doğuracak, 'Bırakınız dinlesinler' zihniyetinin ortalığı kaplamasına yol açacaktır. İktidarın "kulakları" insan hakları ve demokrasi isteklerine, kişilerin özel hayatlarının dokunulmazlıklarına, suçlanan ve yargılanan kişilerin masumiyet karinelerine, düşünce ve medya özgürlüğü çığlıklarına tıkalı... Sadece "tele"ye açık! Kamuoyu, "şimdilik" ertelenmiş gibi görünen bu adımı dikkatle izlemelidir. |
Tweet |
Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.
Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta
Son güncelleme tarihi 25 Eylül 2023