Kitaplar Sürekli Yazılar Kitap Söyleşileri |
AYDINLANMA
EMRE KONGAR
ZULÜMHANE'DEN ZULÜMNAME'YE
Mustafa Balbay iki yıldır hapiste. Hükümlü değil, tutuklu. Tam yeni bir dalga ile, Soner Yalçın ve arkadaşlarına ek olarak, Nedim Şener, Ahmet Şık, Doğan Yurdakul, Mümtaz İdil gibi dokuz kişinin daha "Ergenekon" denilen dava bağlamında gözaltına alındığı sıralarda ikinci kitabı "Düşünüyorum O Halde Sanığım-ZULÜMNAME" adlı yeni kitabı çıkmıştı. Hapiste olmak, mesleklerine göre, insanlar üzerinde farklı etkiler yaratıyor. Örneğin Prof. Mehmet Haberal gibi dünya çapında bir cerrahsanız, yetenekleriniz körleşir. Prof. Münci Kalayoğlu'nun dediği gibi: "İyi bir cerrahı, hem de çok çok iyisini, bir sene bir odaya kapatırsanız, ameliyathaneden uzak bırakırsanız, ona ancak rüyalarında ameliyat yapabilme şansını bırakırsanız, o cerrah hiç bir zaman geri gelemez. Belki fizik olarak ölmez ama cerrahisi ölür. Haberal'ın tutuklu olarak yargılanması, tüm insanlığın cezalandırılması anlamına geliyor; çünkü insanlığın onun bilgi ve becerilerinden yararlanmasını, hastalarına şifa dağıtmasını önlüyor. Hapise, dört duvar arasına konularak yargılanan kişi Mustafa Balbay gibi bir yazar olunca bakın ortaya nasıl değişik bir sonuç çıkabiliyor: "Haydi dedim kendime, Balbay ilk kitabının ödülünü "Şimdi gör bakalım zulümhaneyi" sözleriyle atıldığı tecrit hücresinde aldı. Bakalım bu ikinciden sonra nasıl bir ödül bekliyor kendisini? Medya üzerine yapılan baskılara karşı 4 Mart Cuma günü Kızılay'da ve Taksim'de dile getirilen protestoların bedeli kimlere ödetilecek? Daha kaç can yanacak? Daha kaç kişi binlerce sayfalık iddianamelerle, yıllarca süren davalarla çürütülmek üzere tutuklu olarak hapse atılacak ve orada unutulacak? |
Tweet |
Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.
Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta
Son güncelleme tarihi 22 Nisan 2024