Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

AYDINLANMA

 

EMRE KONGAR

 

TÜRKİYE'NİN AYRICALIĞINI KORUYALIM
 

Sevgili okurlarımın sık sık ekranlardan duyduğu, gazetelerden okuduğu bir deyim var:

"Bu coğrafyada..." deniyor.

Kastedilen "coğrafya" genellikle Ortadoğu.

Türkiye'nin jeo-politik konumu açısından yer aldığı geniş bölgenin istikrarsızlığı vurgulanmak istendiğinde, buna bazen, Kafkaslar ve Balkanlar da ekleniyor.

Zaman zaman da, çok daha seyrek de olsa, son günlerdeki gibi, Akdeniz bölgesi "Bu coğrafya" söylemine dahil ediliyor.

Ama ne zaman evrensel standartlardan daha düşük nitelikte bir "sözde demokrasi" eylemi veya söylemi tartışmasına girilse...

Ne zaman komşu ülkelerdeki veya Türkiye'deki uygulamalar, demokrasinin kurum ve kuralları açısından eleştirilse...

Hemen önünüze "Bu coğrafyada işler böyle oluyor..." gibi bir mazeret sürülüyor.

Sevgili okurlarım, ben bu söylemden hoşlanmıyorum.

Çünkü, insanların tabi oldukları rejimlerin, demokratik ilkeler bakımından eksiklikleri, yanlışlıkları, sanki coğrafi konumun zorunlu bir sonucuymuş izlenimi yaratıyor...

Ülkenin dine ve tarıma dayalı gelişmemiş yapısını, yöneticilerin kendi çıkarlarını korumak için bu yapıyı değiştirecek toplumsal reformlardan kaçındıklarını, o ülkelerdeki zenginliklerden nemalanmak isteyen dış güçlerin etkilerini ört bas ediyor.

* * *

Sovyetler Birliği çöktükten sonra, Ortadoğuyu, Balkanları, Kafkasları ve Akdeniz bölgesini kapsayan "Bu coğrafyada" kanlı isyanlar, savaşlar, soykırımlar, meydana geldi.

Önce Balkanlar karıştı.

İsyanlar, savaşlar, soykırımlar yaşandı.

Şu aralar ortalık biraz sakinleşmiş görünse de toplumsal ve siyasal huzursuzluk hâlâ bir ölçüde devam ediyor.

Derken Kafkaslar istikrarsızlaştı.

Azeri-Ermeni savaşı ve Rusya Federasyonu içindeki huzursuzluklar bu bölgeyi istikrarsızlaştırmayı sürdürüyor.

Kafkaslar, ne zaman nasıl ve nerede patlayacağı belli olmayan bir dinamit gibi.

Son günlerde Kuzey Afrika ve Ortadoğu da karıştı.

Halk isyanları, İslam ülkelerindeki diktatörleri sarsmaya başladı.

Tunus, Mısır, Libya başta olmak kaydıyla, büyüklü küçüklü pek çok İslam ülkesi başkaldırılara konu oldu ve oluyor.

Sevgili okurlarım, gerek Balkanlarda, gerek Kafkaslarda, gerek Kuzey Afrika'da, gerekse Ortadoğu'da, kısacası "Bu coğrafyada" yaşanan bu olaylar insanları mallarından, evlerinden barklarından ve nihayet canlarından etti...

Hâlâ da istikrarsızlık sürüyor, insanların pek çok yerde mal ve can güvenliği yok!

* * *

"Bu coğrafyada" Türkiye hâlâ "güvenli bir limandır"...

İnsanları, 25 yıldır süren teröre, devletin gözü önünde işlenen cinayetlere karşın, Türküyle, Kürdüyle, Ermenisiyle ve bütün öteki din, mezhep ve ırklara sahip vatandaşlarıyla birlikte, toplumsal isyanlara, kitlesel katliamlara (başarılı bazı provalara karşın), boyun eğmemiş bir ülkedir.

Bu ayrıcalığımızı, Kurtuluş Savaşımıza, Atatürk Devrimlerine, Çok Partili Rejime geçişimize ve bütün bu deneyimlerin sonunda eriştiğimiz, "Demokratik, laik ve sosyal, hukuk devleti" modeline borçluyuz.

"Uygulamalarına" değil, "modeline" diyorum.

Çünkü Anayasamızda Türkiye'nin "Demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti" olduğu yazılmasına karşın:

Ne demokrasimiz doğru düzgün işlemektedir...

Ne laiklik ilkesi tam uygulanmaktır...

Ne hukuk devleti ilkelerine tam riayet edilmektedir...

Ne de sosyal devlet uygulamaları gerçekten geçerlidir!

Ama Türkiye'nin "Bu coğrafyadaki" ayrıcalığı, bütün bu ilkeleri önüne "model" olarak koymuş olmasıdır.

Bunu, Atatürk'e, İsmet İnönü'ye, onların kadrolarına, ve bu kadroların kurduğu demokratik cumhuriyeti bugünlere taşıyanlara borçluyuz.

"Bu coğrafyaya" iyi bakalım sevgili okurlarım:

"Bu coğrafyada" sahip olduğumuz zenginliğin, ayrıcalığın farkına varalım...

Ona sahip çıkalım...

70 küsur milyon insanın mutluluğu ve bölgedeki istikrar buna bağlıdır, unutmayalım!


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 15 Nisan 2024

Valid HTML 4.01 Transitional