AYDINLANMA
EMRE KONGAR
KILIÇDAROĞLU'NUN SAPTAMALARI
Kılıçdaroğlu hafta sonunda, hem TRT'de Derya Sazak'ın sunduğu
"Politik Açılım" programına katıldı hem de Milliyet ve Vatan
gazeteleri yazar ve yöneticileriyle bir araya geldi.
Önemli açıklamalar yaptı.
Sazak'ın programında, 163 subayın tutuklanmasıyla ilgili sözleri özet
olarak şöyle:
"...Varsa bir yerde suçlu, potansiyel suçlu şu veya bu şekilde suç işlemeye
meyilli yerler, birimler bunlar soruşturulabilir. Bunlara kimse karşı çıkmaz.
Ama tutuklamayı siz niye yapıyorsunuz, deliller karartılmasın diye yapıyorsunuz.
Şimdi delileri almışsınız. Kaç duruşmadır, bunlar geliyor. Üstelik tutuklandılar
serbest bırakıldılar hiçbirisi kaçmadı yine geldiler oraya. Siz tutuklama kararı
veriyorsunuz.
Hangi gerekçeyle? Bir mantıklı gerekçe olmalı. Kamuoyunu aydınlatacak bir mantıklı
gerekçe olmalı.
Cezaevindeki tutuklu sayısı 8 yılda 50 binden 121 bine çıktı, nasıl oluyor
bu? Delillerin karartılması yoksa niye tutukluyorsunuz?
Ve siz karar veriyorsunuz, 'kapatın diyorsunuz bütün kapıları'.
Orası esir kampı mı? O insanlar zaten kendileri geldiler.
Yargıçları değiştirdikten sonra bu karar çıkıyor bu insanların kafasında kaygı yaratıyor."
* * *
Kılıçdaroğlu, "Hükümet olursanız, dağdan PKK'yı indirebilecek misiniz?
Genel af mı düşünüyorsunuz? Sorunun adını koyacak mısınız? Bu aynı zamanda kimlik
sorunu mu, Kürt demeden mi Kürt sorununu çözmeye çalışıyorsunuz?" sorusu üzerine
şunları söylüyor:
"...Bu sorunu çözmek için illa 'Kürt' demenin bir mantığı yok. Bu vatandaşlar
zaten Kürt kökenli. Kimseye 'Niye sen Kürtsün' dedik mi? Biz insana insan
olarak bakıyoruz."
* * *
"Örtülü bir müzakere mi sürdü de birden bire silahlar sustu?" sorusu
üzerine de şunları ekliyor:
"Örtülü müzakere var zaten, onu Başbakan söylüyor zaten.
Biz toplumsal uzlaşma arayışına gireceğiz. Sivil toplum kuruluşları ve siyasi
partilerle cesurca konuşacağız ve diyeceğiz ki 'Biz birbirimizi niye öldürüyoruz.
Hangi gerekçeyle eline silahı alıp dağa çıkıyorsun?'
Bir dönem diyorlardı 'Ayrı devlet kuracağız'. Yok kardeşim, kusura bakma
ayrı devlet kurarsanız ya da kurmaya çalışırsanız, biz bir karış toprağımızı kimseye
vermeyiz. Biz bu ülkede beraber bağımsızlık savaşını verdik. Önce ulusal bütünlükte
anlaşacağız.".
* * *
Aslı Aydıntaşbaş, dün Milliyet'te yazdığı yazıda, gazetecilerle
yapılan sohbet toplantısında Kılıçdaroğlu'nun sözlerini şöyle aktarıyor:
"...CHP lideri, yeni Danıştay ve Yargıtay yasalarının yürürlüğe girmesiyle önümüzdeki
dönem Türkiye'nin nasıl şekilleneceği yolundaki soruya, sakin bir üslupla 'Her şey
daha kötüleşecek. Bizler için de siz gazeteciler için de. Baskı daha da artacak' dedi.
CHP Genel Başkanı, önümüzdeki süreci kendi cephesinden şöyle yorumladı:
'Cumhurbaşkanı, Danıştay ve Yargıtay yasalarını onayladı. Ben kendisine
onaylamaması yolunda çağrı yaptım ama zaten aksini beklemiyordum.
Artık yargının siyasallaşması tamamlandı.
Danıştay ve Yargıtay ele geçirildikten sonra çekinecekleri bir şey kalmayacak.
Baskı tabana yayılacak. Siz gazeteciler için de biz CHP için de durum kötüleşecek.'
'Kötüleşme' ile neyi kast ettiğini sorduk:
'Hükümetin referandumla yaptığı değişiklikleri nasıl kişisel ve siyasi
amaçlarla kullandığını gördük. Bundan sonra baskı halk tarafından daha hissedilir
hale gelecek.
Şu anda sesini yükselten, eleştiren bir tek CHP kaldı. Bizi de susturmaya
çalışacaklar. Mesela bazılarımızın dokunulmazlıklarını kaldırıp içeri atmaya
çalışabilirler.
Sizler de etkileneceksiniz. Önce CHP'lileri, sonra bazı gazetecileri içeri atacaklar.
En son sıra halka gelecek. O zaman halk yargıda ne kadar tehlikeli bir iş yapılmış
olduğunu anlayacak.
ABD ve AB de ne kadar demokrat olduklarını görmüş olacak ama iş işten
geçmiş olacak.' "
* * *
Kılıçdaroğlu'nun saptamalarında dikkati çeken noktalar şunlar:
- Hukuk devletine vurgu yapıyor, hukuksuzlukların üzerinde duruyor ve
yargının siyasallaşmasından duyduğu kaygıları belirtiyor.
- Gelecek için karamsar. Baskının CHP'ye medyaya ve genel olarak halka yansıyacağını düşünüyor.
- Halkın, ABD ve AB'nin, AKP iktidarının bu yönelimini eninde sonunda anlayacağını fakat o zaman çok geç olacağını söylüyor.
- Kürt konusunda ayrılıkçılığa karşı çıkıyor, toplumsal uzlaşma arıyor ve en önemlisi, konuyu etnik köken bağlamında değil, insan hakları çerçevesinde ele alıyor.
Hepsi önemli saptamalar bunlar.
Bu saptamaların gazetelerde yer aldığı dün, İnternet haber sitesi odatv
basıldı ve dört yöneticisi gözaltına alındı!
|