Kitaplar Sürekli Yazılar Kitap Söyleşileri |
AYDINLANMA
EMRE KONGAR
ASAFNÂME
Tunus, Mısır derken dünya karıştı... Türkiye ise zaten karmakarışık. Dünyaca ünlü cerrahımız, Başkent Üniversitesi'nin kurucusu Prof. Mehmet Haberal'a dokunan yanıyor... Doktorları tutuklandıktan sonra hemşiresi ve hasta odasının kapısında nöbet bekleyenler de göz altına alındı. Bu arada, yine Silivri'de görülen bir başka davada, aralarında eski kuvvet ve ordu komutanları olan 163 emekli ve muvazzaf subay da tutuklandı. Ben böyle zamanlarda, kulağımda annemin sözleri, tarih okumayı seviyorum. Annem, ülkenin ve dünyanın durumu hakkında konuşurken, "Ne oldum değil, ne olacağım demeli" derdi sürekli olarak. Bugün size bir kitaptan söz edeceğim: "Asafnâme". Kanunî'nin veziriazamlarından Lütfi Paşa tarafından yazılmış. Ahmet Uğur tarafından yayına hazırlanmış, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 1982'de basılmış. Lütfi Paşa kitabının giriş bölümünde kendi kariyeri hakkında bilgiler veriyor. Ahmet Uğur da yazdığı takdim yazısında Lütfi Paşa ve kitabı için oldukça ayrıntılı bir çözümleme yapmış. Bu bilgilerden anladığımıza göre, Damat Çelebi Lütfi Paşa, Kanunî Sultan Süleyman'ın saltanatı döneminde 1539-1541 yılları arasında sadrazamlık yapmış. Avlonya veya İşkodra doğumlu bir devşirmedir. Sarayda eğitildikten sonra çeşitli görevlere atandı. 1537'de Korfu Seferi sırasında Barbaros Hayrettin Paşa ile beraber donanma serdarı olarak denize açıldı ve İtalya sahillerini vurdu. 1539'da veziriazam oldu. Yaklaşık iki sene bu görevde kaldı. Devlete çeki düzen veren pek çok değişikliğin altına imza atmış ve bu arada Mimar Sinan'ı göreve getirmiştir. Mayıs 1541'de azledildi. Dimetoka'daki çiftliğine çekildi ve kitap yazmakla meşgul oldu. Önemli kitaplarından Tevarih-i Ali Osman, Osmanlı devletinin kuruluşundan 1553'e kadar olan dönemi anlatır. Asafnâme ise siyasetname-nasihatname türündedir. Devlet adamlarına öğütler içerir. Kitabının girişinde kendisinden, "Bu kitapçığın yazarı, Allah'ın kullarının en zayıfı" diye söz etmesi, Lütfi Paşa'nın, alçakgönüllülüğü, bir yöneticinin birinci erdemi olarak gördüğünün işaretidir. Bakın veziriazamlığını, ayrılışını ve sonrasını nasıl özetliyor: "Bu aciz, vezirliğe geldiğimde yüce Divan'ın halini hayli perişan buldum ve yedi yıl tedbirler alarak, mümkün mertebe düzene soktum. İktidar konusu Lütfi Paşa'yı hayli meşgul etmişe benzer. Bilindiği gibi Osmanlı'da sadece azledilen değil, kellesi giden veziriazam sayısı da hiç az değildir. "Veziriazamlar azledilmekten, o kadar korkmamalıdırlar. Uzun lafın kısası: İktidar geçicidir, adalet kalıcıdır. İktidar sahipleri, tarih tarafından adalet ve zulüm terazisinde tartılacaklardır. Dışardaki ve sayıları gittikçe artan içerdeki tüm okurlarıma hayırlı pazarlar diliyorum. |
Tweet |
Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.
Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta
Son güncelleme tarihi 15 Nisan 2024