Kitaplar Sürekli Yazılar Kitap Söyleşileri |
AYDINLANMA
EMRE KONGAR
BAŞBAKANIN LİDERLİK VE İCAZET ANLAYIŞI
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, hem liderlik ve icazet anlayışını, ve hem de bu anlayış çerçevesinde, kendisine destek veren eski solcu, eski darbeci, örtülü dinci ve sözde liberal aydınlara nasıl baktığını Salı günü üst üste yaptığı iki konuşmada açıkça dile getirdi. Biri partisinin Meclis grubunda, biri de Kırgızistan'a giderken yaptığı bu iki konuşmada söylediklerini alt alta koyarsak Başbakan'ı daha iyi anlayabiliriz. Bakın Kırgızistan'a giderken Başkanlık rejimi tartışmaları hakkındaki bir soruya verdiği yanıtta ne diyor: "Liderler tektir zaten. Bu sözlerden birkaç saat önce partisinin Meclis grubunda kendisine destek veren, eski solcu, eski darbeci, gizli dinci, sözde liberal yazarlar için de şunları söylüyordu: "Biz hep dik durduk; bundan sonra da dik duracağız. Konuşmasında "Tunus ve Mısır üzerinden AKP'ye mesaj gönderen köşe yazarları" olduğunu belirtiyor ve şöyle devam ediyordu: "O mesajı asıl kendileri alması gerekir, o mesajı kendilerinin okuması gerekir. Dün Utku Çakırözer, bu sözlerin verdiği mesajı şöyle yorumladı: "Siz bizi destekliyorsanız bize ne? Çakırözer, haklı olarak, "Acaba mesaj alındı mı?" diye de soruyordu. Benim derdim, iktidara destek veren yazarlarla Başbakan arasındaki ilişki değil... Benim derdim, Başbakan'ın "Otoriter liderlik anlayışı". Liderin tek olduğunu ve liderliğini kimseyle paylaşmayacağını açıkça söylüyor. Bu arada "takım ruhu" "takım oyunu" ve "kolektif akıl" gibi kavramlara işaret ediyor... Ama, hemen ardından kendine destek veren yazarlara karşı sarfettiği sözler, bu kavramları: "Benim takımım" Biçiminde algıladığını gösteriyor. Bu sözler, "Bitaraf kalan bertaraf olur" anlayışının bir başka biçimde ifadesi: "Ya benim kaptanlığımda, benim takımımda oynarsın, ya da takımdan atılır, oyun dışı kalırsın" demek istiyor Başbakan. Bir lider bu anlayışla bir parti yönetebilir. O parti mensupları böyle bir liderlik anlayışına boyun eğiyorlarsa, kimsenin de bir diyeceği kalmaz. Ama bir başbakan, bu anlayışla Demokratik bir ülkeyi yönetmeye kalkarsa, o zaman bu otoriter liderlik anlayışı, bütün ülkenin, bütün vatandaşların, bütün Demokratik kurum ve kuruluşların sorunu olur! Hele hele sadece kendi partisine oy verenlere "Halk" der ve üstelik onların da tek temsilcisi gibi davranırsa, o zaman rejim de tehlikeye girer! Ayrıca, iktidarının icazet yani onay yeri olarak, sadece kendisine oy verenleri kastettiği "Halk" kavramının yanında "Hak" kavramını da kullanması, "Kendisinin Allah tarafından mı görevlendirildiğini düşünüyor" sorusunu akla getiriyor. |
Tweet |
Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.
Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta
Son güncelleme tarihi 30 Eylül 2024