Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

AYDINLANMA

 

EMRE KONGAR

 

ZALİMİN TOPLUMSAL VE BİREYSEL PSİKOPATOLOJİSİ-II
 

Zulüm bir davranış biçimidir...

Bütün davranış biçimleri gibi öğrenilir:

Yaşayarak...

Eğitim alarak...

Uygulayarak!

* * *

Dün de belirttiğim gibi, insanlar zalim olarak doğmaz...

Sonradan zalim olur!

Nedir bir insanı zalim yapan ögeler?

Birinci olarak aileden, çevreden alınan izlenimler insana zulmü öğretir:

Baskıcı bir aile, aile bireylerinin tümüne ve özellikle de çocuklarına şiddet uygulayan bir baba...

Ve babanın bu şiddet uygulamasını, doğal ve meşru sayan bir çevre.

Baskıyla, şiddetle, zulümle büyüyen bir çocuk zalim olur!

Çünkü zulmü, yaşayarak öğrenmiştir.

Yaşamın kendisi, bütün örgün ve yaygın eğitim süreçlerinden, bütün resmi ve gayri resmi eğitim programlarından daha etkilidir.

İkinci olarak eğitim sürecindeki yöntem etkilidir:

Ezberci, baskıcı, dogmatik eğitim, öğrenciye zulmeden bir eğitim süreci, zalim bireyler yaratır.

Sorgulamanın yasaklanması, tek ve biricik doğrunun biat isteyen bir biçimde aktarılması, zulme çanak tutar.

Üçüncü olarak, eğitimin içeriği önemlidir:

Bireyin kendini ait hissettiği dini ve milli kimliğin öğretilmesinde tarihsel ve güncel zulüm vurguları, "düşmanlık" faktörü, doğrudan zalim kişilikler oluşturabilir.

Eğitimde tarihsel ve güncel zulmün vurgulanması iki türlü işlev yapar:

Hem yaşanan güçlüklerin bir mazlum edebiyatı ile sunulması bireyi kinlendirir, zalim yapabilir...

Hem de bu zulme başkaldırı, kahramanlık ve kurtarıcılık edebiyatı, bireyi zalimliğe itebilir.

Dördüncü bir öge, düşman yaratma, ötekileştirme sürecidir.

Genellikle din, mezhep, ırk ya da millet kimliği üzerinden yapılan bu "düşmanlaştırma" ve "ötekileştirme" süreci, doğrudan zalim yaratır:

Çünkü bu eğitimde, "düşmanın", "ötekinin" yaşama hakkı yoktur!

* * *

Zalim birey ve bu bireyin zulme dönük davranışları aslında bir kültürün daha doğrusu bir alt kültürün ürünüdür.

"Düşmana" ya da "ötekine" zulüm, bu kültürde meşru, hatta istenen davranıştır.

Zalim, ne kadar acımasız, ne kadar ödünsüz olursa, mensup olduğu alt kültürden o denli alkış alır, yüceltilir!

* * *

Dünkü ve bugünkü yazıları özetlersek zalimlik, mezhepçi dincilik veya ırkçı milliyetçilik aşamasında duraklamış azgelişmiş toplumlarda daha çok görülür.

Emperyalizmle ve ikiyüzlülükle beslenir.

Zalim bir aile yapısından, dogmatik bir eğitimle öğretilen zulüm edebiyatından kaynaklanır.

"Ötekileştirme", "düşmanlaştırma" süreci ile uygulanır.

* * *

Unutmayalım ki aslında her zalim davranışın kökeninde bir mazlum psikolojisi yatar.

Gerek zalim siyasal iktidarların, gerekse acımasız terör örgütlerinin tutum ve davranışlarını bu açıdan çözümlemek bize zulümle mücadelede yol gösterebilir.

Anayasamızda doğru bir yaklaşımla yazılmış olan "Demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti" kavramı ve bu kavramın içinin doldurulması, zulme karşı en iyi mücadele biçimini işaret eder!

Haksız ve adaletsiz uygulamalarla halkına zulmeden siyasal iktidarlar ve cinayetler üzerinde yükselen zalim terör örgütleri, geçici başarılar kazanmış görünseler de bilmelidirler ki günümüzde artık hiçbir zalimin başarısı kalıcı olamaz!


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 2 Aralık 2024

Valid HTML 4.01 Transitional