Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

AYDINLANMA

 

EMRE KONGAR

 

AŞİRETLEŞME SÜRECİ II: KÜRESEL, ULUSAL VE BİREYSEL FAKTÖRLER
 

İçerdeki ve dışarıdaki sevgili okurlarım, insanlar zaman zaman bulundukları yerleri, işgal ettikleri makamları, yaptıkları işleri irdeler...

"Nereden geldim, nereye gidiyorum" sorusu beyinleri işgal eder.

Tabii insanoğlu, doğası gereği, çok çalışmasını gerektiren makamlarda, yoğun iş temposu içinde bu soruları pek aklına getirmez...

Bu sorular, genellikle, tatilde, hastalıkta, emeklilikte veya çok istisnai hallerde hapiste akla gelir.

Bir gün önce makamında yoğun bir çalışma temposunu sürdüren rektörler, profesörler, gazeteciler, politikacılar, yazarlar, asker ve sivil memurlar, ertesi gün kendilerini bir hücrede buldukları zaman, ister istemez "Neler oluyor, ben niye buradayım" diye sorar.

* * *

Sevgili okurlarım, bir devletin yaşadığı aşiretleşme sürecinin genel boyutları şöyle özetlenebilir:

Aşiretleşme sürecinin küresel boyutu:

Dünyanın endüstrileşme, kentleşme ve ulus devletleşme süreci Birinci ve İkinci Dünya Savaşlarından sonra güçlendi.

Soğuk Savaş döneminde, Batı ile Sovyetler Birliği arasındaki rekabet ulus devlet yapıları bağlamına taşındı ve anti komünizmin ulus devletler bağlamında desteklenmesiyle ulus devlet yapıları güçlendi.

Soğuk Savaş sonrası küresel dönemde dünya imparatorluğuna soyunan ABD'nin etkisiyle, Huntington gibi yazarlar aracılığıyla, ulus devlet yapıları reddedildi:

Ulus devlet kavramı, aşiret değerleri olan mikro milliyetçilik ve mikro dincilik üzerinden zayıflatılmaya, bölünen toplumlar, markalar egemenliğindeki kapitalist piyasa mekanizması ile bütünleştirilmeye başladı.

Ülkelerin ulusal değerleri, ulusal birlik ve bütünlüğü, ulusal kahramanları, ulusal çizgideki düşünürleri, yazarları bu bağlamda "gerici", "statükocu", "darbeci" ilan edildi.

Bunların yerine aşiret değerleri, mezhep ve tarikat bağlılıkları, etnik, milli ve yerel kültür farklılıkları kondu.

Temel hak ve özgürlüklerin, demokrasinin evrensel ilkeleri göz ardı edildi; her şey ayrımcılığa indirgendi!

Aşiretleşme sürecinin ulusal boyutu nasıl işler:

Bir ulus devleti oluşturan, onu geliştiren ileriye taşıyan demokratik kurumlar yıpratılmaya başlar...

Temel hak ve özgürlükler, aşiretçilik adına ayaklar altına alınır...

Eğitim ele geçirilir...

Ulusal eğitim çizgisindeki kurumların işlevleri aşiretleşme yönündeki değerlere kaydırılır...

Buna direnen kamu görevlileri ve gönüllü kuruluş yöneticileri tasfiye edilir.

Medya, doğrudan sermaye hareketleri veya sansür ya da cezalarla denetim altına alınır...

Ulusal değerler yerine, tarikat, cemaat, ırk, etnik köken, siyasal aidiyet değerleri öne çıkarılır.

Din ve ırk, ayrılıkçı aşiretleşme süreci için en işlevsel kullanılan araçlar haline gelir...

Tabii güvenlik güçleri ihmal edilemez:

İktidarın doğrudan emrinde olan polis derhal denetime alınır...

Ordu, komutanların suçlanmaları ve yargılanmaları ile zayıflatılır, ulusal değerlere vurgu yapması engellenir.

Son hedef yargıdır...

Devletin temeli olan yargı, darmadağın edilir ve aşiret reisi gibi davranan politikacıların emrine verilir.

Aşiretleşme sürecinin bireysel boyutu:

Yukardaki süreçlere destek verenler ödüllendirilir...

Engel oluşturduğu düşünülen mevki ve makam sahipleri görevlerinden alınır...

Çok etkin ve başarılı olanlar, suçlularla birlikte içeri atılır...

* * *

Peki bu süreç engellenemez mi?

O da Salı gününe...

Hayırlı Pazarlar!


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 22 Nisan 2024

Valid HTML 4.01 Transitional