Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

AYDINLANMA

 

EMRE KONGAR

 

KOMŞULARLA SIFIR SORUN POLİTİKASI VE TÜRKİYE'DEKİ YAHUDİLER
 

İktidarın "Komşularla sıfır sorun" diye kamuoyuna sunduğu "AKP'nin yeni Türk dış politikası" garip sonuçlar veriyor:

İran'ın nükleer enerji stratejisi ile Batı Dünyası arasındaki arabuluculuk çalışmaları, başta ABD olmak kaydıyla, bir çok ülkeden tepki alıyor...

Ermenistan ile imzalanan protokoller, bu ülke ile aramızın düzeltilmesine yol açmadığı gibi, Türkiye-Azerbaycan ilişkilerini zedeledi...

Şimdi de İsrail, Gazze'ye insani yardım götüren konvoydaki Türk gemisine uluslararası sularda saldırdı ve pek çok kişinin öldürülmesinin ardından gemiyi zaptetti; Türkiye-İsrail ilişkileri büyük bir krize girdi.

Tam bu arada, ne rastlantıdır ki askerlere, karakollara, hatta askeri üslere karşı PKK saldırıları birdenbire ivme kazandı.

Özellikle yedi şehit verdiren, İskenderun deniz üssüne karşı yapılan roketatarlı saldırı, PKK eylemlerindeki ciddi bir tırmanışa işaret ediyor.

Doğrusu insan sormadan edemiyor:

"Komşularla sıfır sorun politikası" aslında komşularla sorunların tırmanmasına, Türkiye'nin Ortadoğu'daki savaş cehenneminin içine doğru sürüklenmesine ve üstelik iç istikrarının da bozulmasına mı yol açıyor?

* * *

Başbakan'ın Arjantin seyahatinin iptal edilmesindeki aksaklıklarda da görüldüğü gibi Türkiye, dış politika konusunda biraz aceleci ve biraz da "Ben yaptım oldu" anlayışıyla hareket ediyor gibi görünüyor.

"Komşularla sıfır sorun" adına ek olarak "Kişilikli dış politika", "Türkiye Ortadoğu'da lider oldu" gibi sloganlarla kamuoyuna sunulan bu dış politika, Türkiye'nin sadece dış istikrarını değil, iç istikrarını da olumsuz etkileyecek tuzaklarla dolu gibi görünüyor.

* * *

Türkiye-İsrail ilişkileri açısından, bizzat başbakan Recep Tayyip Erdogan'ın, içerdeki Yahudi vatandaşlarımız konusunda da çok başarılı bir sınav verdiği söylenemez.

Büyükelçi krizi sırasında tarihe atıf yaparak, Türkiye-İsrail ilişkilerinin merkezine Türk Yahudilerini yerleştirmesi çok tehlikeli açılımları olabilecek bir tavırdı.

Ayrıca belirtmek gerekir ki, Başbakan'ın bu yanlış tutumu sadece Yahudilerle sınırlı da değil:

Ermenistan'la yaşanan sorunlar sırasında da, Türkiye'deki Ermeni vatandaşları üzerinden bir tehdit söylemi gerçekleştirmiş ve hem ulusal hem de uluslararası kamuoyundan çok eleştiri almıştı.

* * *

Şimdi kamuoyu, Türkiye'nin Gazze'ye doğru yol alan insani yardım gemisinin zaptedilmesi karşısında tepkiler ortaya koyuyor.

Hiç kuşkusuz bu gösterilerin bir bölümü, Filistin-İsrail ilişkileri ve Gazze'ye uygulanan ambargo konusunda zaten çok duyarlı ve tedirgin olan Türk kamuoyunun kendiliğinden meydana gelen doğal görünümleri.

Ama bu tepkileri istismar etmek isteyenlerin olduğu da açık bir gerçek.

İstanbul ve Ankara'da yapılan gösteriler sırasında Yahudi vatandaşlarımızın işletmelerine karşı da protestolar meydana gelmiş olması son derece tehlikeli bir davranıştır.

Duygusal tepkiler veren bir kamuoyunun, siyaset aracılığıyla da teşvik edildiği zaman nasıl faciaların yaşandığı İstanbul'daki 6-7 Eylül olayları ile sabittir.

Bütün öteki azınlıklar gibi, Yahudiler de Türkiye'nin toplumsal ve kültürel zenginliğidir...

Sadece zenginliği olmakla da kalmaz, buradaki refahları ve mutlulukları, Türkiye'deki insan haklarının ve demokrasinin en somut göstergesi olarak, övünç kaynağımızdır.

Türkiye'deki Yahudileri İsrail'in dış politikası ile özdeşleştirmek yanlıştır.

İsrail ne kadar haksızlık ve saldırganlık yaparsa yapsın ülkemizdeki Yahudileri korumak ve kollamak, Türkiye'nin insanlık ve uygarlık görevidir.


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 22 Nisan 2024

Valid HTML 4.01 Transitional