Kitaplar
Kitapların
ListesiSürekli Yazılar
Kitap Söyleşileri
AYDINLANMA
EMRE KONGAR
"VATAN KURTARAN ŞABAN" VE "BÜYÜK TÜRK BÜYÜKLERİ"
Önce, "Toplum ne durumda":
Kendilerine solcu diyenler, kendilerine entelektüel diyen, kendilerini ülkenin dinamik güçleri olarak tanıtan kişiler, sivil toplum örgütleri "toz olmuş" durumda....
Devletin, devletin kurumlarının, Meclis'in, partilerin, milletvekillerinin, ülkenin dinamik güçleri sanılan kesimin üzerine ölü toprağı serpilmiş.
Her biri tek başına ülkeyi sallayacak olaylar oluyor.
Bazı basın yayın kuruluşları ve çalışanları olmasa kimsenin bunlardan haberi olmayacak.
Kimselerin bunlardan haberi oluyor da ne oluyor:
Basın yayın kuruluşlarının ve çalışanlarının teker teker sergiledikleri sorunlar birbirinin üzerine mi yığılıyor?
Hayır...
Kamuoyunun ilgisi bir gün sürüyor...
Her şey unutulup gidiyor.
Ve bunun içindir ki, çürümeyen yanımız kalmadı.
Bu toplumda bir yazar: "Vatan Kurtaran Şaban".
Akşam uyuyamadım.
Birden farkına vardım ki, saf ve bakir bir Anadolu çocuğu olarak ben "Vatan kurtaran Şaban" rolüne soyunmuşum.
"Vatan kurtaran Şaban" rolünde bu toplumdan kopuyorum...
Toplumun genel çizgisine ters bir yönde süratle ilerliyorum.
Halbuki iktidarıyla, muhalefetiyle, işçisiyle, işvereniyle, sağcısıyla, solcusuyla cümle halkımız "İdare et abicim..." diyerek gününü geçiriyor.
Sadece o kadar da değil.
Sinmiş durumda...
Bir şeylerden korkuyor.
Bu toplumda "Büyük Türk büyükleri":
Büyük Türk büyüklerinin her yaptıkları doğrudur.
Büyük Türk büyüklerinin her söyledikleri doğrudur.
Büyük Türk büyükleri için "doğru ya da yanlış" yoktur. Önemli olan "onlardan yana ya da onlara karşı" olmaktır.
Onların yaptıklarının ya da söylediklerinin doğru olmadığını söyleyen herkes "onların karşıtıdır, düşmanıdır".
Doğrudan yana olan mutlaka büyük Türk büyüklerinden yana olmak zorundadır.
Büyük Türk büyüklerinden yana olanlar bu seçimlerinden zarar görmez. Yarar görür.
Sevgili okurlarım, yukardaki satırları Türkiye'nin yetiştirdiği önemli beyinlerden biri olan Güngör Uras'ın Doğan Kitap'tan çıkan "Bak Ben Sana Anlatayım" adlı yapıtından seçtim.
Kitap esas olarak anılardan ve izlenimlerden oluşuyor.
Ama hepsi bir ders...
Hepsi esprili...
Hepsi yüzünüze bir gülümseme konduruyor...
Hem öğreniyorsunuz...
Hem eğleniyorsunuz.
Güngör Uras keskin zekasının verdiği gözlem ve anlatım gücüyle okurlarını Türkiye'nin gerçekleriyle yüzleştirirken, başta kendisine olmak kaydıyla, olaylara ve insanlara üstün bir eleştiri ve mizah anlayışıyla yaklaşıyor.
Sevgili Güngör Uras, benim "Üretim hatası" dediğim 1960'lar kuşağının bir temsilcisidir.
"1960'lar kuşağı" deyimini, doğum tarihi anlamında değil, entelektüel bilincin oluştuğu yüksek öğrenim yıllarını belirlemek için kullanıyorum.
