Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

AYDINLANMA

 

EMRE KONGAR

 

TOPTAN KARALAMA: DEZENFORMASYON VE TÜMDENGELİM
 

Babam felsefe hocasıydı.

Psikoloji, sosyoloji, mantık ve felsefe derslerine girerdi.

Ben lise ikinci sınıfta psikoloji dersini ondan almıştım.

Dersi çok sevmiş, çok şey öğrenmiştim.

Son sınıfa geçtiğimde sosyoloji ve mantığı da ondan alacaktım.

Büyük bir sevinç ve heyecanla okulların açılmasını bekliyordum.

Ders yılı başlamadan hemen önce, bir dağcılık kazası sonucu ölmüş olan ağabeyimin acısına dayanamayıp ani bir kalp kriziyle beni yalnız bıraktı.

Ama mantık kitabını yazmış, bitirmişti.

Mantık dersini o kitaptan çalışmıştım.

* * *

Bir sonuca iki tür mantıkla varılır:

Ya bilinen bir gerçeği duruma uygular, sonuca varırsınız...

Ya da bir durumu gözlemler, oradan sonuca ulaşırsınız.

* * *

Bilinen (inanılan) gerçekleri bir duruma uygulayıp sonuç çıkarmaya "Dedüksiyon" veya "Tümdengelim" denir.

Klasik örnek şudur:

"Bütün insanlar ölümlüdür."

"Ayşe de insandır."

"Ayşe de ölümlüdür."

* * *

Bir durumu gözlemleyip sonuca ulaşmaya ise "Endüksiyon" veya "Tümevarım" denir.

Gözlemlere dayalıdır.

Bir insanı, bir durumu, bir olayı irdeleyerek, gözlemleyerek, onun hakkındaki gerçekleri keşfederek sonuca ulaşılır.

Yukardaki örneğe bakarsak, Ayşe'nin insan olup olmadığını, ölüp ölmeyeceğini, bildiğimiz (inandığımız) doğrular çerçevesinde değil, Ayşe'yi inceleyerek, gözlemleyerek öğreniriz.

Zaten binyıllar içinde insanoğlu, Ayşe'nin insan ve ölümlü olduğunu yaşayarak, gözlemleyerek öğrenmiştir.

Yani bilgimizin asıl kaynağı, inançlar, dogmalar değil, gözlemler, deneylerdir.

* * *

Son yıllarda Türkiye, müthiş bir "komplo teorileri", insanları yönlendirmeye yönelik yalan haber yani "dezenformasyon" saldırısı altında.

Dünkü Hürriyet manşetini buna ayırmıştı.

Bir "dezenformasyon" üreticisinin karalamadığı kişi kalmamış.

Politikacılar, sporcular bu karalama kampanyasından nasibini almış.

Hem de sahte belgelerle, sahte konuşma kayıtlarıyla.

* * *

Bakın, sahtecilikte, dedikodularla yapılan suçlamalar, "dezenformasyon" faaliyetleri, suçlananlar temize çıksalar bile insanların hayatlarını nasıl karartıyor:

Bu suçlamalarla toplumda önce bir takım önyargılar, korkular oluşturuluyor.

Daha sonra bazı gruplar, kişiler, kurumlar, örgütler, yayın organları, medya patronları, olaylar, toplantılar bu önyargılara, korkulara göre damgalanıyor.

En sonunda da "O da o gruptandır, o da o toplantıya katılmıştı, mutlaka suçludur" diye insanlar hapse atılıyor.

Oysa hukuk "Tümdengelim" mantığıyla çalışmaz...

Çalışmamalıdır!

Hukuk "Tümevarım" yöntemini kullanır.

Kullanmalıdır.

Her olay, her insan, tek tek, özenle, titizlikle incelenmeli...

Her iddianın, her kanıtın gerçekliği hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak biçimde saptanmalıdır.

* * *

Savcılar, avukatlar, özellikle yargıçlar, bütün hukuk insanları mukaddes bir görev yapıyor:

Adalete hizmet ediyor.

En başta onlar adaletin toptancı bir anlayışla dağıtılmayacağını bilir.

Onlar, içerde yatan yüz bini aşkın mahpusun, tutuklu olan yarıdan fazlasının umududur.

İçerdeki ve dışardaki okurlarıma umutlu Pazarlar dilerim!


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 22 Nisan 2024

Valid HTML 4.01 Transitional