Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

AYDINLANMA

 

EMRE KONGAR

 

AKP'NİN SÖZLÜĞÜNDE "AÇILIM" "KAPANMA" ANLAMINA MI GELİYOR?
 

"Yamalı bohça", Türkçemizin en güzel deyimlerinden biridir.

"Tutarlılığı, bütünlüğü olmayan" anlamına gelir.

Herhangi bir eşyanın, işin, projenin, önerinin, yazının, kitabın tutarsızlığını, mantıksal bütünlüğe sahip olmadığını vurgulamak için kullanılır.

Şimdi "yamalı yorgan" diye yeni bir ürün de çıktı:

"Yamalı yorgan", yüzü yamalardan oluşan kumaşla kaplı yorgan demek.

Belki ilk zamanlarda yoksulluktan ve gereksinmeden doğan yorgan yüzünü yamamak işi, daha sonra estetik kaygıları da içeren yaratıcı bir etkinlik halini aldı.

"Yamalı yorgan" yapmak artık bir sanat kabul ediliyor.

İngilizcesi "patchwork quilt".

Google'da bir arama yaparsanız her biri gerçek sanat yapıtı olan örnekler görebilirsiniz.

* * *

AKP'nin Anayasa değişiklik önerileri için çeşitli sıfatlar kullanıldı:

Mehmet Tezkan, Milliyet'te "aşure" diye niteledi.

Mehmet Yılmaz, Hürriyet'te "ortaya karışık" dedi.

Ben daha çok "yamalı bohça" deyiminden yanayım.

Ama siz "çorbaya dönmüş" de diyebilirsiniz.

Günlük yazılarını Türkçe sözcükler üzerindeki esprili oyunlarla bezeyen sevgili Mustafa Balbay bu değişiklik önerilerini nasıl nitelerdi, merak ediyorum.

Aklımı kurcalayan bir soru daha var:

İnsanlığa hizmet aşkını ülke sorunlarının çözümüne de yoğunlaştıran, değerli cerrah ve bilim insanı, büyük eğitimci ve girişimci Prof. Dr. Mehmet Haberal nasıl bir Anayasa değişikliği önerisi hazırlardı acaba?

Ya da yargılanmadan tutuklanarak hapse yollanan, yargılanma süreçleri bir cezaya dönüştürülen öteki tutuklular Anayasa'nın neresinin değiştirilmesini isterlerdi?

* * *

Birbiriyle ilişkisiz ve kimi de çelişkili olan çok farklı önerileri tek bir paket halinde referanduma sunmak ve bu "yamalı bohçaya" sadece "evet" ya da "hayır" denmesini istemek ne denli demokratik bir uygulamadır?

Halk dalkavukluğu yapanlar, tümüyle karşı çıktıkları, yerden yere vurdukları ve hem değiştirilmiş olan hem de yeniden değiştirilmek istenen 1982 Anayasası'nı halkın yüzde 92 gibi ezici bir çoğunlukla kabul ettiğini unutuyorlar mı?

Seçmenin iktidarı belirleme gücünü, referandum yoluyla bizzat iktidarın yerine koyarak yasa yapma gibi teknik bir konuda istismar etmek isteyenler ne denli tehlikeli bir oyun oynadıklarının farkında mı?

1982 Anayasası metni taslak olarak tartışmaya açıldığında onu "Hilkat garibesi" olarak nitelemiştim.

Kimileri de "Deli gömleği" demişti o taslak için.

Haklı olduğumuz zaman içinde ortaya çıktı.

Türkiye, şimdi pek çok düzeltme yapılmış olmasına karşın, bu "hilkat garibesi" Anayasa'nın, bu "deli gömleğinin" pençesinde kıvranıp duruyor.

Bugünkü değişiklik paketi, bu garip, tutarsız ve yetersiz olan Anayasayı daha da uygulanamaz hale getirecek, demokratik rejimin temellerini iyice sarsacak.

Aynen son referandumda, parlamenter sistemin içine halk tarafından seçilen bir cumhurbaşkanı monte etmek gibi, kestirilemeyen sonuçlar doğuracak!

* * *

İstenen, mevcut sistemin gerçekten işlemez hale getirilmesi midir?

Yıkıcı bir "yamalı bohça" yerine, "yamalı yorgan" gibi güzel bir değişiklik paketi, muhalefetle ve bütün toplumla mutabakat içinde hazırlanamaz mıydı?

Amaç demokratik uzlaşmanın gerçekleştirilmesi midir, düşmanca kutuplaşmanın derinleştirilmesi mi?


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 22 Nisan 2024

Valid HTML 4.01 Transitional