Kitaplar
Kitapların
ListesiSürekli Yazılar
Kitap Söyleşileri
AYDINLANMA
EMRE KONGAR
ADALET VE BEYİN GÖÇÜ
Sevgili okurlarım hiç düşündünüz mü, adalet ile beyin göçü arasındaki ilişki nedir?
"Adalet mülkün temelidir" özdeyişinde olduğu gibi, adaletin devletin temeli olduğunu biliyoruz.
Adalet sarsılırsa, ülkede dirlik düzenlik kalmayacağını da biliyoruz.
Peki çağımızda adalete güvenin sarsılması bireyleri nasıl etkiliyor acaba?
Ülkesindeki adalete güveni sarılsan birey ne yapıyor?
Kendini nasıl koruma altına alıyor?
Bu sorunla nasıl başa çıkıyor?
Çok sık tekrarlandığı gibi çağımıza damgasını vuran en önemli süreç Küreselleşme.
Küreselleşme ile ülkeler arasındaki etkileşim yoğunlaşıyor...
Sınırlar, aşılamaz niteliklerini yitiriyor...
Bir ülkenin vatandaşları, bir başka ülkede üretime, eğitime katkıda bulunuyor...
Yetenekli bireyler artık dünya vatandaşı oluyor...
Dünyanın her yerinde, istediği ülkede eğitim alabiliyor...
İstediği ülkede iş bulabiliyor...
Ülkesinde kendini güvende hissetmeyen birey, başka ülkelere göç edebiliyor...
Demokrasi ve İnsan Hakları bilinci o düzeye erişti ki, bir takım ülkeler siyasal açıdan güvenliği tehdit altında olan kişilere sığınma hakkı veriyor.
Türkiye'den beyin göçü önemli bir sorun.
Ülkenin yetenekli ve başarılı bilim insanları, doktorları, mühendisleri, yöneticileri yurt dışına kaçıyor.
Çünkü oralarda daha iyi olanaklar buluyor...
Kendilerini daha iyi geliştirebiliyor...
Hak ettikleri saygıyı ve sevgiyi görüyor...
Kendilerine daha iyi bir yaşam kurabiliyorlar.
Ben bu süreci üniversite öğrencilerinde de gözlemliyorum:
Yetenekli ve iyi yetişmiş bütün öğrencilerin gözü dışarda:
Daha iyi bir eğitim...
Daha iyi koşullar...
Daha güvenli ve daha istikrarlı bir yaşam...
Hepsinin hedefi.
Bunların önemli bir bölümü, gittikleri ülkede başarılı bir eğitimden sonra çok iyi olanaklarla orada çalışmaya başlıyor...
Kendilerine istedikleri türde bir yaşam biçimi kurabiliyor ve ülkelerine dönmüyorlar.
Türkiye'nin yurt dışında yaşayan pek çok başarılı insanı var.
Zaman zaman iktidarlar "Tersine beyin göçü" sloganıyla ülkemizdeki koşulları düzeltmeye ve bu değerlerimizi yeniden toplumumuza kazandırmaya yönelik projeleri de dile getiriyorlar.
Ama ne yazık ki bunlar hemen hemen hiçbir sonuç vermiyor.
Çünkü ülkemizin koşulları bu insanları geri dönmeye ikna edecek düzeye getirilemiyor.
Son zamanlarda çevremdeki başarılı doktor, mühendis, öğretim üyesi, yönetici gibi insanlardan "Yurt dışına mı gitmeli" sorusuyla karşılaşır oldum.
Bunlar kendi alanlarında başarılı olan, toplumsal ve siyasal tartışma ve kavgalara karışmak istemeyen, kendilerinin ve ailelerinin güvenlik ve refahından başka bir amaçları olmayan uygar ve başarılı insanlar.
Türkiye'deki adaletin işleyişine, ülkede olup bitenlere, mahalle baskılarına, hele hele tutuklu olarak hapse atılanlara baktıkça moralleri bozuluyor...
Adaletin yozlaşması, ülkemizi, insan malzemesi bakımından daha da geriletecek diye korkuyorum.
İçerdeki ve dışarıdaki tüm okurlarıma iyi Pazarlar!
