Kitaplar
Kitapların
ListesiSürekli Yazılar
Kitap Söyleşileri
AYDINLANMA
EMRE KONGAR
KUMBARACI 50 VE AHMET MİSBAH DEMİRCAN
Perşembe günü bu sütunda "Tüm Türkiye tek bir mahalleye dönüştürülürken..." başlıklı yazım yayınlandı.
O makalede tüm Türkiye'nin, hem resmi hem de gayri resmi baskılarla, tekçi, tekil, monist bir feodal mahalleye dönüştürüldüğü anlatmaya çalışmış, çeşitli örnekler verirken şöyle yazmıştım:
"Özen Yula'nın "Yala Ama Yutma!" adlı oyunu misafir bir sanatçı grubu tarafından Kumbaracı 50 adlı tiyatroda sahneleniyor.
Bir dinci gazete "Densizler, dinsizler" diyor...
Oyuncular, can güvenlikleri tehlikeye girdiği için koruma istiyor...
Beyoğlu Belediyesi, yangın merdiveni yok diye, tiyatroyu mühürlüyor."
Yazının yayınlandığı günün sabahı Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan aradı.
Özet olarak verdiği bilgiler şöyle:
Kumbaracı 50 adıyla açılan tiyatro salonu, oyunlar sahnelenmeye başladıktan sonra, ruhsat için Ocak ayı başında belediyeye başvuruyor.
Belediyenin bir ay içinde incelemeleri bitirip bir sonuç bildirmesi gerekiyor.
Ruhsat için gerekli incelemeler yapılırken, binanın yangın merdiveni olmadığı saptanıyor, bu eksiğin tamamlanması isteniyor.
Bu arada salon ruhsatsız olarak faaliyette olduğu için eksik tamamlanana kadar mühürleniyor.
Mühürleme olayı, bir gazetenin bu sahnede sergilenecek olan oyun hakkındaki yayını ile aynı zamana rastladığı için tepkiler oluşuyor, kriz çıkıyor.
Bunun üzerine Başkan Demircan devreye giriyor.
Oyuncularla, tiyatro yöneticileriyle, zabıta müdürüyle bir toplantı yapıyor.
Mühürleme olayında bir kasıt olmadığını açıklıyor.
Yangın merdiveni sorununun çözümü ve tiyatronun açılması için anlaşmaya varılıyor.
Başkan Demircan, "Sanatçılar bu bürokratik işlemleri pek bilmezler, kendilerine yardımcı olun" diyerek zabıtayı ayrıca görevlendiriyor.
Bana verdiği bilgiye göre, Pazartesi günü eksikler tamamlanmış, tiyatro açılmış olacak.
Ahmet Misbah Demircan bu arada uzun uzun Beyoğlu'nda yaptıklarını, çıkan sorunları nasıl karşılıklı anlayış ve uzlaşmayla çözdüğünü anlattı.
Beyoğlu gibi sadece İstanbul'un değil, Türkiye'nin ve dünyanın sayılı "özgün kültür" örneği yerlerinden birini yönetmek zor bir iş.
Demircan, Kasımpaşa doğumlu...
Babası, kitapları da olan ünlü bir din görevlisi...
Kendisi ilahiyat mezunu...
Siyasi Tarih ve Uluslararası İlişkiler alanlarında yüksek lisansı var...
Siyasete atılmadan önce turist rehberliği ve turizm işletmeciliği yapmış...
Dindar bir aile yapısı ile çağdaş bir yaşamı, ilahiyat eğitimi ile turizm yöneticiliğini birleştirilebilen genç bir politikacı...
Kumbaracı 50 krizini kendisi için bir fırsata dönüştürebiliyor...
Selami Öztürk gibi, İsmail Ünal gibi, Mustafa Sarıgül gibi Ateş Ünal Erzen gibi başarılı belediye başkanları arasına giriyor.
Dilerim, uzlaşmacılığı, herkesi kucaklaması, öteki AKP'li politikacılara da örnek olur.
Kumbaracı 50, bir avuç idealist, genç ve başarılı sanatçının kurduğu bir tiyatro.
Olağanüstü oyunlar sergiliyorlar.
Özen Yula'nın oyununa da gitmeyi ihmal etmeyin.
