Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

AYDINLANMA

 

EMRE KONGAR

 

TÜM TÜRKİYE TEK BİR MAHALLEYE DÖNÜŞTÜRÜLÜRKEN...


 

Nedir özlemimiz?

Nasıl bir ülke istiyoruz?

Her şeyden önce, insanların can ve mal güvenliğini sağlayan, anayasal devlet yapısına sahip bir ülke...

Farklı inançların ve inançsızların birlikte, devlet karşısında eşit muamele görerek yaşadığı laik bir ülke...

Yöneticilerini kendi seçen, denetleyen ve değiştiren demokratik bir ülke...

Bütün bireylerin temel hak ve özgürlüklerini, özel yaşamlarını güvence altına alan hukuk devletinin egemen olduğu bir ülke...

Yargı bağımsızlığının, toplumun ve bireyin güvencesini oluşturduğu bir ülke...

Bilimi, üniversiteleri bağımsız bir ülke...

Medyası özgür, bağımsız, çoğulcu olan bir ülke...

Girişim özgürlüğünün, çalışma hakkının güvence altında olduğu bir ülke...

Sağlık, eğitim, konut hizmetlerinin herkesçe ulaşılabilir olduğu bir ülke...

Sonuç olarak insanların mutlu ve müreffeh olduğu, barış içinde yaşadığı bir ülke!

* * *

Tek kimlikli, birörnek insanların...

Büyük bir aile veya bir aşiret gibi yaşadığı...

Farklılıkların, özgürlüklerin yok edildiği...

Herkesin baskı altında olduğu...

Feodal bir mahalle anlayışıyla...

Böyle bir ülke yaratılabilir mi?

* * *

Dünya çapındaki sanatçımız İdil Biret Topkapı sarayında bir konser veriyor.

Bir dinci gazete "Kutsal yerlerde şarap içiliyor" diyerek kışkırtma yapıyor...

Konser, eli sopalı kalabalıklarla basılıyor.

Yüz yılı aşkın bir süredir kültürümüzün önemli bir parçası olan, Halit Ziya Uşaklıgil'in Aşkı Memnu romanından uyarlanan bir dizi televizyonda yayınlanıyor...

RTÜK, toplum ahlâkını olumsuz etkilediği gerekçesiyle diziyi yayınlayan kanala ceza veriyor.

Özen Yula'nın "Yala Ama Yutma!" adlı oyunu misafir bir sanatçı grubu tarafından Kumbaracı 50 adlı tiyatroda sahneleniyor.

Bir dinci gazete "Densizler, dinsizler" diyor...

Oyuncular, can güvenlikleri tehlikeye girdiği için koruma istiyor...

Beyoğlu Belediyesi, yangın merdiveni yok diye, tiyatroyu mühürlüyor.

* * *

Tarikatlar, cemaatler, topluma egemen olmaya başlıyor...

Hükümet, resmi devlet kurumları, belediyeler de bunların etkisine giriyor...

Bırakın lokantalarda içki içmeyi, bakkallardan içki satın almak bile zorlaşıyor...

Her türlü "mahalle baskısı", "Toplum muhafazakârlaşıyor" sloganı ile ört bas edilmek isteniyor.

Her türlü yasak ve ceza "Milli ve manevi değerler" etiketi ile meşrulaştırılıyor.

Her yerde, her zaman, herkesi izleyen, denetleyen, cezalandıran bir "Büyük Ağabey" var:

YÖK üniversiteleri, RTÜK medyayı, Adalet Bakanlığı yargıyı denetliyor.

Bankalardaki hesaplar, Sosyal Güvenlik Kurumu ve Maliye tarafından izleniyor...

Bireylerin özel haberleşmeleri Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı TİB ile kaydediliyor...

Daha sonra bunlar kimi zaman yasa dışı, kimi zaman resmi ve yasal yollarla gazete manşetlerine taşınıyor:

Çünkü amaç bireyleri, kurumları baskı altına almak, tek kültürlü, tek düze bir toplum yaratmak!

* * *

87 yıllık Cumhuriyetimizin tüm demokratik ve çağdaş kazanımları törpüleniyor...

Ülke, "Büyük Ağabeyin" denetim ve gözetiminde kocaman bir feodal mahalleye dönüştürülüyor!


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 22 Nisan 2024

Valid HTML 4.01 Transitional