Kitaplar Sürekli Yazılar Kitap Söyleşileri |
AYDINLANMA
EMRE KONGAR
ŞAKİR ECZACIBAŞI: ÇELİŞKİLERİN VERİMLİ SENTEZİ Türkiye "Büyük Bir İnsanı" kaybetti. Şakir Eczacıbaşı gerçek bir "Büyük İnsandı". Onu "Büyük" yapan sadece Türkiye'nin ve dünyanın kültür ve sanat yaşamına, iş hayatına yaptığı katkılar değildi. Onu "Büyük" yapan pek çok özellik vardı. Ama sanıyorum asıl "Büyüklüğü" pek çok çelişik olguyu kişiliğinde birleştirebilmiş olmasıydı. Herhangi bir konuya eğildiğinde önce makro çözümleme yapar, büyük resmi görmeye çalışırdı. Ele aldığı konunun bütün yönlerini, önündeki ve arkasındaki güçleri, bağlantılarını, insan ilişkilerini iyice etüt eder, onu evrensel ve ulusal boyutları içine oturturdu. Ama hiçbir zaman makro teşhislerinin haklılığına ve doğruluğuna sığınıp mikroyu ihmal etmezdi. Varmak isteği hedefi somut bir projeye dönüştürürdü. Proje bağlamında inanılmaz ayrıntıcı olur, en ufak bir detayı bile dikkate alır ve gerekirse günün yirmi dört saatinde onunla ilgilenirdi. Bu anlamda Şakir Eczacıbaşı "makro amaç ve hedefler ile mikro uygulama ayrıntılarının sentezini yapabilen bir Büyük İnsandı". İş dünyasının üretime ve verimliliğe dönük ilkelerini sanat ve kültür alanlarına, kültür ve sanatın yaratıcılığını ise iş hayatına taşımıştı. "Bir insanın bütün yaşamını tek başına ipotek altına alabilecek iş dünyası ile yine bir insanı tümüyle tutsak edebilecek kültür sanat faaliyetleri gibi iki farklı ve derin dünyayı kişiliğinde bütünleştirebilen bir Büyük İnsandı". Daima akılcı, her zaman rasyoneldi. Bilimsellik bütün yaşamına egemendi. Aynı zamanda derin bir duygu insanıydı. Akılcı ilkelerle düzenlediği yaşamını duygu selleriyle renklendirirdi. "Akılcılık ile duygusallığı, ikisini de sonuna kadar iliklerinde hissederek, birlikte yaşayabilen bir Büyük İnsandı." Ulusal kültüre vurgundu. Evrensel kültür standartlarını kendisine çıta olarak koymuştu. Her ikisini de çok iyi bilirdi. Ulusal ile evrenselin tam bir senteziydi: "George Bernard Shaw ve Oscar Wilde ile Sabahattin Eyüboğlu'nu aklında ve yüreğinde birleştirebilmiş bir Büyük İnsandı". İnsana ve uzmanlığa çok saygılıydı. Her konuda herkese, özellikle de üzerinde çalıştığı konunun uzmanlarına danışırdı. Ama kendine de çok güvenirdi. Farklı görüşlere, değişik yorum sahiplerine başvurur ama bu danışma etkinliğinin, düşünce farklılıklarının, iş yapma hızını engellemesine izin vermezdi. "Çok danışan, danıştığı insanlara büyük saygı duyan ama karara vardıktan sonra, farklı görüşlerin kendisini hedefinden saptırmasına asla izin vermeyen bir Büyük İnsandı". Tam bir demokrattı. Hem toplumdaki demokratik hak ve özgürlükler konusunda hem de bireysel ilişkilerinde özgürlükçülüğü hep ön planda tutardı. Çok da iyi, ödün vermeyen bir liderdi. Kimsenin kendisini yolundan çevirmesine izin vermezdi. "İnsanlara saygılı, demokratlıkla etkin liderliği kişiliğinde bütünleştirebilmiş bir Büyük İnsandı". Çok çalışırdı. Çok iyi eğlenirdi. Çalışırken eğlenebilen, eğlenirken çalışabilen bir Büyük İnsandı. Ben büyük bir dostumu yitirdim. Türkiye büyük bir hazinesini kaybetti! |
Tweet |
Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.
Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta
Son güncelleme tarihi 2 Aralık 2024