Kitaplar Sürekli Yazılar Kitap Söyleşileri |
AYDINLANMA
EMRE KONGAR
ATEŞ DÜŞTÜĞÜ YERİ YAKAR Bugün Uğur Mumcu'nun ölüm yıldönümü. Türkçemizin en güzel atasözlerinden biri "Ateş düştüğü yeri yakar" deyişidir. Kötü bir olayın en büyük acıyı o olayı yaşayana verdiğini, dışardan bakanların bu acıyı yeterince anlayamayacaklarını belirtir. Uğur'un öldürülmesiyle hepimiz sarsıldık. Ama siz bir de eşine ve çocuklarına sorun. Mumcu cinayetinden günümüze gelelim! Siz hapis yatarken, babanız kahır içinde ölürse: Babanızın öldüğüne mi üzülürsünüz? Yoksa aklandığınızı görmeden gittiğine mi yanarsınız? Ya da yüzlerce kişiyi hayata kavuşturmuş bir cerrah olarak kendi babanıza yardım edemediğinize mi? Tutukluluğun en korkunç tarafı yakınlarınızın, kimilerine yaşamınızı adadığınız kimilerine yaşamanızı borçlu olduğunuz kişilerin, sevinçlerini, üzüntülerini, doğumlarını, ölümlerini onlarla birlikte yaşayamamaktır. Ama bunu sizi içeri atanlar bilmez. Çünkü "Ateş düştüğü yeri yakar!" Sevgili dostum Prof. Dr. Mehmet Haberal'a başsağlığı, babasına rahmet diliyorum.
TUNCAY ÖZKAN OLAYI Silivri'deki davada gariplikler, baroları ayağa kaldıran hukuksuzluklar, kamu vicdanını rahatsız eden uygulamalar birbirini izliyor. En son garipliğe Tuncay Özkan olayında tanık olduk. Yalçın Doğan 22 Ocak tarihli Hürriyet'te konuyu şöyle özetliyordu: "İki yüz gazeteci ve televizyon çalışanının yaklaşık yirmi yıllık arşivi... yüzlerce belge, CD, teyp kaydı, dosyalar, resimler, notlar. Evet sevgili okurlarım, pek çok trajediye tanık oluyoruz ama: "Ateş düştüğü yeri yakar!" |
Tweet |
Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.
Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta
Son güncelleme tarihi 17 Mart 2025