Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

AYDINLANMA

 

EMRE KONGAR

 

FATİH HİLMİOĞLU VE BAŞKENT HASTANESİ


 

Değerli okurlarım, bu Pazar sizlere iki alıntı sunacağım.

Birinci alıntı Fatih Hilmioğlu için bir buçuk ay kadar önce iki milletvekilinin yaptığı bir basın toplantısı haberinden.

İkinci alıntı ise Başkent Hastanesi ve Mehmet Haberal için gönderilen bir okur mektubundan.

* * *

Malatya İnönü Üniversitesi'ne çağ atlatan, çok başarılı eski Rektör Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu Silivri'deki davada sanık.

Tutuklu.

Ciddi bir hastalıkla boğuşuyor.

CHP Milletvekilleri Atilla Kart ve Nur Serter 25 Kasım 2009 tarihinde bir basın toplantısı yaptı.

Bu haberin satır başları şöyle:

"CHP Milletvekili Atilla Kart, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nin 10 Haziran 2009 tarihli kurul raporuyla; 'Hilmioğlu'nda yüz felci ve kronik karaciğer hastalığının mevcut olduğunu, cezaevi koşullarında hastalığının olumsuz seyrettiğini, hayatını tehdit edecek boyutlara ulaştığını ve yakın aralıklarla karaciğer kanseri için kontrol altında tutulması gerektiğini tespit ettiğini' ifade ederek, hastalığın ciddiyetinin, Adli Tıp 3. İhtisas Daire Kurulunca da kabul edildiğini açıkladı....

CHP Milletvekili Nur Serter ise... bir insanın yaşamı için, 'imdat çağrısı' yaptıklarını söyledi...

Serter, 'Adalet Bakanlığının, intikam alma duygusuyla olaya müdahil olması, ne insanidir ne vicdanidir ne de hukukidir' dedi...

Hilmioğlu'nun çok ciddi bir rahatsızlığın pençesinde olduğunu belirten Serter, tahliye edilmemesi durumunda birkaç ay içinde hastalığının çok ciddi boyuta ulaşabileceğini hatta Hilmioğlu'nun ölümüne bile neden olabileceğini ifade etti.

2. Kuddusi Okkır olayına izin vermeyeceklerini vurgulayan Serter, 'Bu işin peşini bırakmayacağız' dedi."

Hilmioğlu, doktor olarak yardım ettiği hastalar bir yana, üniversitede gerçekten büyük işler başarmıştı.

* * *

Değerli okurlarımdan İbrahim Öyken de Silivri'deki davada aynen Hilmioğlu gibi hem tutuklu hem de hasta olan Rektör Prof. Dr. Mehmet Haberal ve onun kurduğu Üniversitenin İstanbul'daki hastanesi için bir elektronik posta yollamış.

Bu mektubun satırbaşları da şöyle:

"Üç defadır Altunizade'deki Başkent hastahanesine gidiyorum. Her defasında hiç değişmeyen davranışlarla karşılaşıyor ve kendimi İsviçre veya Kuzey Avrupa ülkelerinden birinde hissediyorum.

Güvenlik görevlisi, danışma memuru, banko arkasında evraklarınızı tanzim eden görevli, hastabakıcısı, hemşiresi, doktoru dahil aynı nezaket içerisinde hastayı veya yakınını insan sayarak davranışlarına hayran oluyorum.

1948 doğumluyum çok defa hastahaneye gittim özel hastaneler de dahil böyle nezaket görmedim.

Doktorlar fevkalade dikkatli sizin için dosya hazırlanıyor size en az 40 dakika zaman ayırıyor fevkalede bilgilendiriyor... Kendinizi çok iyi hisettiriyorlar. İnanın %50 iyileşmiş çıkıyorsunuz hastahaneden.

Bu insanları eğitenlerden, bu sistemi kuranlardan biri, suçu kanıtlanmadan tutuklu olarak Silivri'de.

Dünyaca ünlü bilim adamı için içim kavruluyor.

Kızıyoruz ya askerlere, siz de kızıyorsunuz ihtilaller için.

Peki sivil hükümetlerin farkı mı var ihtilal yapan askerlerden."

Değerli okurum daha sonra, Suudi Arabistan'da yargılanan bir Türk vatandaşı için devreye giren Cumhurbaşkanı'nın Haberal için aynı ilgiyi gösterip göstermediğini sorgulayarak mektubunu bitiriyor.

Cumhurbaşkanı'nı bilmem ama bence Türkiye'de ve özellikle Silivri'de adaletin ilgisini bekleyen pek çok kişi var!


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 15 Nisan 2024

Valid HTML 4.01 Transitional