Kitaplar
Kitapların
ListesiSürekli Yazılar
Kitap Söyleşileri
AYDINLANMA
EMRE KONGAR
ABDÜLLATİF ŞENER'İN DUDAK UÇUKLATAN İDDİALARI
Sevgili okurlarım, gündemin yoğunluğu içinde AKP'nin dört kurucu liderinden birinin, Abdüllatif Şener'in iddiaları güme gitti.
Biliyorsunuz, AKP'nin dört kurucu lideri Recep Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül, Bülent Arınç ve Şener'dir.
AKP iktidar olunca hepsi hükümette yer aldı.
Daha önce Maliye Bakanlığı yapmış olan Şener de Başbakan Yardımcılığı, Devlet Bakanlığı gibi önemli görevlerde bulundu.
Özelleştirmeden de sorumlu oldu.
Ve nihayet çevresindeki yolsuzluklara dayanamayıp AKP'den istifa etti.
Türkiye Partisi adıyla kendi partisini kurdu.
Partisinin Bursa'da Ovaazatlı beldesinde düzenlenen toplantısındaki konuşmada çok önemli açıklamalar yaptı.
Daha sonra da Cumhuriyet'e bir demeç verdi.
Her iki konuşmada da çok önemli iddialar var.
Bu konuşmaların üzerinde iki hafta geçti.
AKP çevrelerinden çıt yok.
İşin ilginç tarafı medyada da durum aynı.
Bakın 6 ve 7 Aralık tarihlerinde Cumhuriyet'te yer alan haberlere göre bu konuşmalarda neler diyor.
Parti toplantısındaki konuşmasından:
"Başbakan'ın 3 tane dosyası var. Vekiller bu dosyayı Meclis'te oylayabilirler mi?Bu hukuk düzeni ile kimse hesap soramaz. Benim de dokunulmazlığım vardı ve kimse benden de hesap soramıyordu..."
"...Sizin dokunulmazlığınız var, benim yok. Kim kimden hesap soracak 'hodri meydan, hodri meydan' diyelim..."
"...Hâlâ gittiğim yerlerde soruyorlar bana 'Niye bıraktın?' diye. Bu sorunun yanıtı, WikiLeaks belgelerinde çıktı.
Belgelerde 'Hükümette o kadar çok yolsuzluk var ki bir bakan bıkıp usandı, istifa etme noktasına geldi' diyor. O bakanın kim olduğundan bahsetmiyor ama kim olduğu belli!
'Niye bıraktı?' diye sorarlarsa 'ABD, okyanus ötesinden öğrendi siz neden hâlâ öğrenemediniz' diye yanıt verin..."
"...Sandık başında, bu ülkenin çocuklarının geleceği hakkında karar verirken derin ve büyük düşünmek gerekiyor..."
Cumhuriyet'te Erdem Gül'e verdiği demeçten:
"...Benim hükümette olduğum dönemde bu iddialar bakanlar arasında, kulislerde, milletvekilleri arasında konuşuluyordu. Hatta diyebilirim ki duymayan yoktur...""...Meclis ve savcılar göreve: Hukuk devletinde başbakan veya bakanların görevlerinden dolayı ortaya çıkan suç konuları ve yolsuzluklara karşı savcılar devreye girer.
Başbakan ve bakanlar için Meclis'te soruşturma komisyonları kurulmalı ya da savcılar tezkere hazırlayarak Meclis'e göndermelidir.
Ancak herkes izlemede.
Bunun sebebi de daha geride çok fazla belgenin olması..."
"...Meclis'e sevk edilen torba kanun tasarısında özelleştirmelerle ilgili düzenlemeler mahkeme kararlarını ortadan kaldırmaya dönüktür.
Bunların hepsinin altında örtülü aflar var. Daha sonra başlarına iş açacak yolsuzluk iddialarıyla ilgili konular bir af kanunu ile dosyanın temizlenmesi şeklinde düzenlemeye bağlanıyor.
Bu torbada da özelleştirme -ki doğrudan Başbakan'ı ilgilendiriyor- ve bakanlar hakkında mahkemelerin karara bağladığı yolsuzluk ve suiistimaller Meclis'ten yasa çıkarılıp kaldırılıyor.
Örtülü af çıkarılıyor..."
"...Bu dönemin zenginleri: Varlıklarını legalleştirdikleri zaman servetleri kamuoyunun önüne çıktığı zaman TÜSİAD üyeleri orta sınıfa dönecektir. Henüz bu servetler ortaya çıkmadı. Bazı ipuçları var. Dolar milyarderi sayısının 8'den 30 kişiye çıktığına ilişkin. Ancak tam ortaya çıkmadı. Orada burada saklananlar var. Yabancı ülkelerde yatırımlar var..."
Şener'in iddiaları yabana atılacak gibi değil.
Yolsuzlukları herkesin bildiğini...
Meclis'in örtülü af çıkardığını...
Çok bilgi ve belge olduğunu...
Yeni zenginleşenlerin yanında TÜSİAD üyelerinin orta sınıf mensubu gibi kalacağını...
Saklananlar ve yabancı ülkelerde yatırımlar olduğunu...
Öne sürüyor.
Savcıların ve Meclis'in harekete geçmesini istiyor...
Genel seçimlerde vatandaşı bilinçli oy kullanmaya çağırıyor.
Kim söylüyor bunları?
AKP'nin dört kurucu liderinden biri!
Medyada ve iktidar kanadında çıt yok...
"Melez rejim" böyle bir şey olsa gerek!
