Kitaplar Sürekli Yazılar Kitap Söyleşileri |
AYDINLANMA
EMRE KONGAR
ASSANGE, SPEELMAN, ANDAY: BİREYSEL SORUMLULUK ÜZERİNE
WikiLeaks belgeleri Amerika'yı ve dünyayı olduğu gibi Türkiye'yi de karıştıracak gibi görünüyor... Özellikle Başbakan'ın banka hesapları ve İran'dan alınan patlayıcılar hakkındaki iddialar herhalde çok önemli... Ama ben olayın başka bir yönü, demokrasileri ayakta tutan sorumluluk duygusu üzerinde durmak istiyorum bugün. Julian Paul Assange... Wim Speelman... Melih Cevdet Anday... Bize toplumsal olaylar karşısında bireyin sorumluluğunu anımsatan üç isim. Julian Paul Assange'yi artık herkes tanıyor: ABD'yi ve dünyayı alt-üst eden belgeleri yayınlayan kişi. 2006 yılında WikiLeaks İnternet sitesini kuran, sitenin editörlüğünü ve sözcülüğünü yapan, 1971 doğumlu bir Avustralyalı, eski bir bilgisayar korsanı. Wim Speelman'ı hemen hemen kimse tanımıyor. İkinci Dünya Savaşı sırasındaki trajik öyküsünü, 28 Kasım Pazar günü, Cumhuriyet Dergi'de yayınlanan Zülal Kalkandelen'in yazısından öğreniyoruz. Melih Cevdet Anday'ı hemen hemen bütün Türkiye aydınları tanıyor. Onun da bir siyasal-toplumsal olay karşısındaki sorumluluk duygusunu, Ali Sirmen'in yine aynı gün Cumhuriyet'te yayınlanan yazısından öğreniyoruz. Önce Kalkandelen'in satırlarından, Nazi işgaline karşı direnirken hayatını yitiren Speelman'ın öyküsünü okuyalım: "Wim Speelman adlı bir öğrenci, Vrij Nederland ve Trouw adlı iki gazetenin çıkarılmasını örgütleyenlerden biridir. Alman İstihbarat Servisi tarafından da kimliği bilinmektedir. Kalkandelen'in "Büyük laf mı, ufak eylem mi?" başlıklı yazısı ve bu yazıda irdelediği sorumluluk duygusu sorunu son derece önemli. Felsefi açılımları da olan bu yazının tümü mutlaka okunmalı. Şimdi bir de Sirmen'in yazısından Melih Cevdet Anday'la ilgili bölümü görelim: "Yirmi beş yıl kadar önce, 2. Dünya Savaşı sırasında Stalin'in uydurma mahkemelerinde yargılanıp mahkûm olan sosyalistlerin itibarlarının iadesi için bir imza kampanyası açılmıştı. Sirmen'in "Sorumluluğun Sınırı" başlıklı yazısı da sorumluluk sorununu işliyor. Somut olaylara da atıf yapan bu yazının tümü mutlaka okunmalı. Gerek Kalkandelen, gerekse Sirmen, çok farklı bağlamlardan hareket etmekle birlikte, aynı noktada buluşuyor: Bir bireyin, bir memurun, bir amirin, bir siyasal eylemcinin, bir aydının toplumsal ve siyasal sorumluluğu nerede başlar, nerede biter? Assange, bu sorunun yanıtını kendi açısından vermiş bir kişi. Haksız egemenlik kuranların bu egemenliklerini kamuoyundan bilgi ve haber saklayarak sürdürdüklerini düşünüyor ve her türlü gizli bilginin kamuoyu ile paylaşılmasını savunuyor... "Radikal demokrasi" kavramını hayata geçiren, kendini dünyada olup bitenlerden sorumlu gören bir eylemci... Peki ya biz... İçinde yaşadığımız topluma karşı olan sorumluluklarımızın bilicinde miyiz? WikiLeaks belgelerinin irdelenmesindeki tavrımız bu sorunun yanıtını vermekte yardımcı olacak! |
Tweet |
Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.
Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta
Son güncelleme tarihi 13 Ocak 2025