Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

AYDINLANMA

 

EMRE KONGAR

 

SİYASAL KAVGA, KADINA YÖNELİK ŞİDDET, YAZARA YÖNELİK TEHDİT!
 

Sevgili okurlarım, Türkiye'de garip süreçler, olaylar ve oluşumlar birbirini kovalıyor...

Başbakan içte ve dışta öfke saçıyor...

Toplum etnik ve dinsel kırılma noktalarında iyice kamplaşıyor...

Erkekler kendilerinden ayrılmak isteyen eşlerini öldürüyor...

Polise korunmak için başvuran kadınlar hayatlarını yitiriyor...

Katil erkekler, o sırada evde olan eşlerinin akrabalarını da öldürüyor...

Aile içi şiddet son hızla devam ediyor...

Katiller, kabadayılar yazarları tehdit ediyor, hedef gösteriyor...

Korkuyorum:

Türkiye bir öfke, tehdit, cinayet ve kan gölünde yüzüyor!

* * *

Önce iyi bir haberle başlayalım:

Nazan Moroğlu'nun başkanı olduğu Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği 25 Kasım, Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Uluslararası Gününde "Aile İçi Şiddetin Önlenmesi" için "Erken yaşta şiddetin olumsuzlukları konusunda farkındalık" projesini uygulamaya koymuş.

Dernek şubeleri, okul öncesi eğitim ve ilköğretim rehberlik bölümleri aracılığı ile sürdürülmesi planlanan projenin yaşama geçirilmesinde, her ilde Milli Eğitim İl veya İlçe Müdürlükleri ile işbirliği yapacak.

* * *

Şimdi durumun olumsuz yanına bakalım:

Gazeteler, erkeklerin; eşlerin, eski eşlerin, reddedilen aşıkların öldürdüğü kadınların haberleriyle dolu...

Üstelik de bu kadınların çoğu polise başvurup korunma istemiş...

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Lübnan'da, İsrail'i kastederek "Biz katile katil deriz" ifadesiyle hemen hemen aynı zamanlarda bir katil, Mehmet Ali Ağca, Ahmet Hakan'ı tehdit ediyordu...

Hem de medya aracılığıyla!

26 Kasım günü Ahmet Hakan şöyle yazıyordu:

"...Mehmet Ali Ağca'nın bana laf çakmasından fena halde korktum...

...Türkiye'nin siyasi tarihinin önemli siyasi cinayetine imza atmış...

Film gibi sahnelerle hapislerden tüydürülmüş...

Roma'nın göbeğinde Papa'yı vurarak dünya çapında ün kazanmış...

Şöhreti neredeyse 'Çakal Carlos'u sollamış...

'Karanlık bir katil'in laf saydırmasından tırsılmaz da ne yapılır?...

...Peki ne demiş Mehmet Ali Ağca?..

...Tam da 'bir katile yakışır gibi' dalmış olaya...

Bir katile yakışır gibi... Yani etkili, öldürücü, hedef gösterici, saptırıcı, iş bitirici bir tarzda...

Şunlara işaret etmiş:

- Bu Ahmet Hakan Müslüman düşmanıdır.

- Dolarları kapıp Müslümanlara küfür etmektedir.

- Şeytani bir sistemin içine girmiştir.

Peki ne çıkar bu laflardan?

Ne çıkacak?

'Katli vaciptir' fetvası çıkar.

Bu fetvanın, 'hedef gösterip adam vurdurtma' konusunda sabıkası olan sözde 'İslami' gazetede yayınlanmasını da hesaba katarsak...

Bünyemde oluşan 'Ben korkmayayım da kimler korksun?' sancısı, çok daha iyi anlaşılır...

...Unutmadan...

İşin şu kısmı da kayıtlara geçsin:

Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Lübnan'da yaptığı konuşmada İsrail için 'Biz katile katil deriz arkadaş' dediği gün...

Bu 'sözde' İslami gazete...

Bir tek satırında bile katile 'katil' demiyordu.

Pardon!

Bırakın 'katile katil' demeyi...

Sözde 'İslami' gazete, alenen ve resmen 'karanlık katil'e 'büyük İslam mücahidi' muamelesi çekiyordu.

İşin daha vahim tarafı ise bu gazetenin adamının, Başbakan'ın uçağıyla Lübnan'a götürülenler arasında yer almasıdır."

* * *

Aynı gün Habertürk yazarı Balçiçek İlter'den İbrahim Tatlıses'in bir telefonunu öğreniyoruz:

" 'O kalemler kırılır Balçiçek Hanım...'

Bir an ne duyduğumu anlamadım. Gerçekten anlamadım...

Telefonun diğer ucunda İbrahim Tatlıses...

Pardon! Anlamadım! Tehdit mi ediliyorum?

Yok canım, nereden çıkarıyorsun Balçiçek?

Karşımdaki ses geri adım atmadı...

'Gün gelir, o kalemler kırılır, kırarlar o yazdığınız kalemi...'

Bazen insanın basireti bağlanıyor işte... Öylesine şaşırdım, öylesine beklemediğim bir cümleydi ki, diyemedim, yanar yanar ona yanarım...

Oysa keşke deseydim...

'Gel de kır o zaman!..'...

* * *

Ey yazarlar...

Ey politikacılar...

Ey kamuoyu liderleri...

Bu kin, bu nefret, bu şiddet...

Bu cinayetler, bu ortam, bu kan gölü karşısında...

Susacak mısınız?

Karşı çıkmayı...

Eleştirmeyi...

Bir şeyler yapmayı...

Örneğin, Nazan Moroğlu örneğini izlemeyi düşünmüyor musunuz?

Daha kaç kadın, daha kaç yazar öldürülmeli bu ortama karşı çıkmanız, bir şeyler yapmanız için?


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 25 Mart 2024

Valid HTML 4.01 Transitional