Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

AYDINLANMA

 

EMRE KONGAR

 

MAGAZİN, SİYASET VE CHP... GEÇ KALMIŞ BİR "HOŞGELDİN"...
 

Sevgili okurlarım, siyasal olayları magazin mantığı ve diliyle değerlendirmek ilginç olabilir:

Kim kime ne demiş...

Kim kiminle nerde görülmüş...

Kim kimin arkadaşı...

Kim kimle gizlice görüşüyor.

Bütün bunlar hem yazar hem de okur açısından ilginç olabilir...

Ayrıca magazin haberlerinin ünlü simalarının veya ünlü olaylarının siyasal açıdan değerlendirilmesi de ilgi çekebilir...

En son örneğini, ünlü sanatçılarımızın referandumda nasıl oy kullanacakları üzerindeki haberlerde ve tartışmalarda gördük.

Ama bu "siyaset magazini" ya da "magazinde siyaset" yaklaşımlarının, siyasetteki ana oluşumları, temel süreçleri gözden kaçırmaması, gerçekleri bulandırmaması ve örtmemesi gerek.

Aslında CHP'deki son olaylar genellikle her iki açıdan da değerlendirildi; hem siyaset magazini yapıldı, hem de temel süreçler dile getirildi.

Ama "CHP'nin ikiye bölündüğü", "CHP'nin içinde yine koltuk kavgasının öne çıktığı" gibi manşetler ve yorumlar, magazin alanında bir anlam taşısa da, genel siyasal süreç çok daha farklı görünüyor:

Bu sürecin adını "Kılıçdaroğlu'nun Genel Başkanlığını ilan etmesi" ve "CHP'deki yenilenme sancıları" diye koymak çok daha aydınlatıcı olabilir.

* * *

Kılıçdaroğlu'nun Genel Başkanlığı doğal bir süreçle değil, beklenmedik olaylar sonunda aniden gerçekleşmişti.

Tabii ki Kılıçdaroğlu'nun Genel Başkan olarak öne çıkması yine kendi kişiliğine ve siyasal başarısına bağlı bir sonuçtu.

Ama doğal süreçler sonunda Genel Başkanlık koltuğuna oturmadığı için, CHP'nin yapısı ve parti işleyişi henüz bu yeni duruma uyum sağlayacak değişimleri yaşamamıştı.

Kılıçdaroğlu azımsanmayacak bir ivme yakaladı Genel Başkan olarak.

Bu ivmesi referandum sürecinde de yükseldi...

Nitekim hiç kuşkusuz "Hayır" oylarının yüzde 42 gibi neredeyse seçmenlerin yarısına ulaşmasında büyük katkısı olduğu yadsınamaz.

Daha sonra bu ivmenin çeşitli nedenlerle azaldığı öne sürüldü.

Bir yandan "türban" konusu, öte yandan "laiklik ve sosyal devlet" vurgusu...

  1. Parti yapısı ile Genel uyum sağlanamadığı... 
  2. Kılıçdaroğlu hem kamuoyunda hem de bizzat kendi partisi içinde bile "kukla Genel Başkan" imajından kurtulamadığı için...

Bu ivmenin geriler görünmesindeki ana ögeler olarak ortaya atıldı.

Şimdi Kılıçdaroğlu Genel Başkanlığını gerçekten ilan etmiş ve değişim sürecini başlatmıştır.

Kendisine bu nedenle "Hoş geldin" diyorum.

Türkiye'nin şu anda karşı karşıya olduğu "Korku imparatorluğunu yıkma" ve "Demokrasiyi koruma" gibi birincil sorunları çözebilecek yetenekte olduğunu düşünüyorum.

Bu nedenle de başarılı olmasını diliyorum.

* * *

Kılıçdaroğlu'na "Hoş geldin" derken, kendi gazetemizdeki yeni yazarlarımızı da ihmal etmemek gerek.

Önce, Kürşat Başar, Süheyl Batum ve Tuna Kiremitçi...

Sonra, Haluk Şahin'in mazeret beyan etmesinden dolayı sadece Mine G. Kırıkkanat...

Şimdi de Bekir Coşkun!

Patronsuz gazete Cumhuriyet bu yeni yazarlarıyla daha da güçlenerek yoluna devam ediyor.

Tuna Kiremitçi, ne yazık ki bir süre sonra ayrıldı...

Süheyl Batum CHP Genel Sekreteri olmasından dolayı yazılarına devam edemeyebilir.

Dilerim okurlarımızı değerli yazılarından tümüyle mahrum bırakmaz.

Aramıza yeni katılan arkadaşların değerlerini anlatmak için teker teker, hepsi için ayrı birer yazı yazmak gerek.

Ama okurlarımız bizden bilge oldukları için "Arife tarif ne gerek" sözünü anımsatıyor ve bütün yeni arkadaşlara yürekten "Hoş geldin" diyorum...

Aynen Kılıçdaroğlu'na dediğim gibi.

Aydınlık günler gelecektir...

Bir gün mutlaka!


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 29 Nisan 2024

Valid HTML 4.01 Transitional