Kitaplar Sürekli Yazılar Kitap Söyleşileri |
AYDINLANMA
EMRE KONGAR
SİLİVRİ HUKUKU
Sevgili okurlarım, bazen bir eylem, bir konuşma, bir demeç, bir olgunun özelliklerini "fâş eder". A harfi uzun okunan "fâş etmek" sözünü gençler bilmezler... Farsça kökenli olan bu söz, "açıklama", "medyana çıkarma", "dillendirme" anlamında kullanılır. Silivri'de 22 aydır tutuklu olan eski Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Mustafa Özbek tahliye edildi. "Üç saat önce terör örgütü üyesiydim, teröristtim. Şimdi, sizin gibi hür bir vatandaşım.dedi. Bu demece karşılık, lafını esirgememesiyle ünlü Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, yine her zamanki açık sözlülüğüyle şu yanıtı verdi: "Bir insan hemen yargılanmalı ve hemen neticeyi almalıyız. Bu konuşmanın Silivri hukukuna ilişkin izlenimleri şunlar:
Silivri, kendi hukukunu yarattı: "Masumiyet karinesini" yani herkesin aksi ispat edilene kadar suçsuz olduğu, suçun iddia makamınca ispatlanması gerektiği ve cezanın ondan sonra verilebileceği ilkesini tersine çevirdi... "Herkes üzerine atılı olan suçu işlemiştir ve önceden cezalandırılmalıdır" haline soktu. Türkiye'deki barolar, hukukçular, öğretim üyeleri ayağa kalktı... Protestolar yapıldı, bildiriler yayınlandı... Politikacılar demeçler verdi. Bu nedenle Arınç, aslında herkesin gördüğü, bildiği, eleştirdiği gerçekleri dile getirmekten başka bir şey yapmadı. Ama ilk kez, bir Başbakan Yardımcısı, hem de hukukçu olan bir iktidar mensubu, açık yüreklilikle bu hukukun temel özelliklerini "fâş etmiş" oldu. Ayrıca konuşanların içeri atılacağını da anımsattı... Hayırlı Pazarlar! |
Tweet |
Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.
Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta
Son güncelleme tarihi 21 Nisan 2025