Kitaplar
Kitapların
ListesiSürekli Yazılar
Kitap Söyleşileri
AYDINLANMA
EMRE KONGAR
HANEFİ AVCI, DA VİNCİ'NİN ŞİFRESİ FİLMİNİ İZLEDİ Mİ?
Hanefi Avcı'nın kitabı, Fethullah Gülen Cemaati'nin polisi ve yargıyı ele geçirmesinin trajik sonuçları konusunda Türkiye'yi bir kez daha uyardı.
Avcı kitabında şöyle diyor:
"Karşı karşıya olduğumuz durum, hukuken yanlış yapılan birkaç işlemden ibaret değildir ya da birkaç polisin hatası veya birkaç hâkim ve savcının hukuku yanlış uygulaması veya taraflı davranışı değildir.Olay bir örgütün, cemaatin devlet içerisindeki elemanları vasıtasıyla yürüttüğü örgütsel bir faaliyettir, karşımızdaki kişiler polis, hâkim ve savcı değil, örgütün/cemaatin elemanlarıdır.
Devletin hukukunu değil, cemaatin talimatlarını yerine getirmektedirler." (s.584)
Avcı, Cemaat'e yakın olduğunu, eskiden Cemaat'in evlerine gidip geldiğini, bugün de Gülen Cemaati'nin bazı eylem ve söylemlerini olumlu bulduğunu saklamıyor.
Şimdi sanıyorum esas soru şu:
Bir polis şefi tarikat-cemaat mensubu ise nasıl davranır?
Kime itaat eder, neye uygun davranır?
Tarikatın-cemaatin emirlerine mi uyar, yoksa güvenliğe, hukuka, adalete, mesleki ilkelere göre mi davranır?
Bu ilginç sorunun bir yanıtını, Dan Brown'un, Da Vinci'nin Şifresi adlı kitabından uyarlanan filmde görüyoruz:
Senarist Akiva Goldsman'ın yazdığı, Ron Howard'ın çektiği filmdeki önemli karakterlerden biri, ünlü aktör Jean Reno'nun canlandırdığı, Bezu Fache adında bir dedektiftir.
Bezu Fache bir tarikat üyesidir.
Mensup olduğu tarikat, masum insanları, Tom Hanks'in canlandırdığı Profesör Robert Langdon'u ve Audrey Tautou'nun oynadığı Sophie Neveu'yu suçluyor.
Ayrıca bu tarikat bazı sırlar açığa çıkmasın diye, bir başka tarikatla rekabet halinde ve rakip tarikatın mensuplarını öldürüyor.
Yani Dedektif Fache'ın mensup olduğu tarikat cinayet işliyor...
Üstelik suçu masum insanların üstüne atıyor...
Dedektiften de masum insanları yakalamasını istiyor.
Filmi seyredenler biliyordur ama ben görmeyenler için anlatayım:
Jean Reno'nun harika bir biçimde canlandırdığı dedektif Bezu Fache, gerçeklerden, haklıdan, adaletten yana tavır koyuyor, görevinin gereklerini yerine getiriyor...
Üstelik tarikat liderlerinden birine de "Beni kullandınız" diye isyan ediyor.
Tabii bu davranış, filmin gerçeği!
Sanıyorum herkesin sorması gereken kritik soru şu:
Tarikat-cemaat mensubu olan veya bir tarikatın etkisinde kalan sivil ya da asker bir memur, bir polis, bir savcı, bir yargıç görevini tarafsız olarak yerine getirebilir mi?
Avcı, kitabında açıkça, Gülen Cemaati'ne mensup polis, savcı ve yargıçların devletin hukukunu değil, cemaatin talimatlarını yerine getirdiklerini söylüyor.
Kendisi ise, filmde tarikatın emirlerine karşı, vicdanının, hukukun, adaletin sesini dinleyen dedektif Fache'ın rolünü oynuyor...
Hem de gerçek hayatta!
Acaba polis, savcı ve yargıçlarımız arasında, Hanefi Avcı gibi, vicdanının, hukukun, adaletin sesine kulak vereceklerin sayısı çok mu azdır?
Ben hiç de o kanıda değilim...
Bakalım, yaşayarak göreceğiz.
İçerdeki ve dışarıdaki okurlarıma hayırlı Pazarlar dilerim!
